𝑀𝑎𝑟𝑙𝑜 𝑀𝑜𝑟𝑔𝑎𝑛𝑖𝑛 𝑖𝑙𝑘 𝑑𝑒𝑓𝑎 𝑜𝑘𝑢𝑑𝑢𝑔𝑢𝑚 𝑟𝑜𝑚𝑎𝑛𝑖..
Bir kadının aborjin bir kabileyle geçirdiği beklenmedik bir 120 günlük serüvenini anlatan bir roman...
okuduğumda yaşadığımız hayatın ne kadar da meta bağımlı olduğunu tekrar tekrar düşündürten ve başucumdan eksik etmeyeceyim kitaptır. Acaba gerçekten onların hayatını, o yalınlığı yaşayabilir miyim diye düşündürtür.
Sen birinin canını acıtırsan, kendi canını acıtırsın. birine yardım edersen, kendine yardım edersin. Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. farklı olan yürek ve niyettir.
mutantlar bunu sadece bir insan ömrü boyunca geçerli olduğunu, bireysellik ve ayrımcılık anlamında düşünürler.
𝐺𝑢𝑧𝑒𝑙 𝑘𝑖𝑡𝑎𝑝,𝑣𝑒𝑠𝑠𝑒𝑙𝑎𝑚...hakkıyla okuyan türlü türlü ders çıkarır bu kitaptan özellikle aborjin efendinin kendi ile biz günümüz popüler hayat insanını karşılaştırdığı yer çok çok hoştur.
Insanların artık arzularına yenik düştüğü, duygularını sıfırladığı,kendi iç güçlerinin farkına varamadığı,hep daha fazlasını isteyip elindekinin kıymetini öğrenemediği çok güzel anlatılmıştır
Kurgu olsun olmasın,vay be dedirtiyor. şehrin gürültüsünden,hareketli yaşamdan,yersiz hırslarımdan,takıntılarımdan kurtulup sayfalar arasında, farklı bir dünyada yaşamama vesile oldu.
Aborjinlerle yaşama şansım olsun isterdim.)
....Başlar başlamaz etkisi altına alan ve kolay okunan bir kitap. bazı yönleriyle bana Simyacı’yı anımsattı diye bilirim...