Sınıfsal çatışmaları anlamak açısından etkili bir Stefan Zweig kitabı olduğunu düşünüyorum. Madam Prie; hayatının bir dönemini Paris prensesi olarak geçiren, Paris'in ışıltılı ve görkemli hayatına alışan bir kadın. Ancak bir süre sonra Paris'ten uzaklaştırılmasıyla birlikte bir nevi "bir çöküşün öyküsü" başlıyor. Gittikçe yanlızlaşan ve köy hayatına adapte olamayan prenses, Paris yaşantısını bulduğu ortama taşımaya çalışır. Partiler düzenler, eğlenir, eğlendirir. Hatta öyle bir duruma gelir ki ölümüyle Paris'te anılmak, bilinmek ister. Kendince uydurduğu bir ölüm kehanetini ortaya atar. Madam Prie, o kehaneti gerçekleştirir. Ancak hiç de tahmin ettiği gibi bir yankı uyandırmaz. Adı birkaç insanın ağzından dolaştıktan sonra insanlar eğlencesine devam eder.
Kısa, merak uyandırıcı, birkaç saat içerisinde okunabilecek ve düşünmeye sevk edecek bir kitap.