Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens
G. K. ChestertonBir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens Quotes
You can find Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens quotes, Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Elinde bir fenerle dürüst bir insan aramaya çıktığında, korkarım Diyojen pek dürüst değildi. Eğer biri elleri ve dizleri üzerinde yürürken tapınacak bir büyük insan arıyorsa, aradığı kişinin büyük bir insan olmayacağını garantilemiştir. Diyojen'in hatası ortadadır. Diyojen'in hatası, herkesin hem dürüst hem de sahtekar olduğu gerçeğini atlamasındadır. Diyojen her köşede, her oyukta dürüst insanı aradı ama hırsızın içine bakmayı hiç düşünmedi.
Sayfa 16 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Eğer bir yerde çeşitlilikten eser yoksa, eğer bütün nesnelerin amacı aynı ise, orada eşitsizlik kaçınılmazdır.
Sayfa 189 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Din ve din dışı konular hakkında düşünürken yaşadığımız
zorlukların çoğu, "tanımlanamaz"la "anlaşılmaz"ı birbirine karıştırmamızdan kaynaklanıyor. Biri ruhani bir gerçeklikten "tanımlanamaz" diye söz edecek olsa, gözümüzde derhal sisli bir yer, belli belirsiz sınırları olan bir bulut canlandırırız. Ancak, basmakalıp mantıklarda bile bir hatadır bu. Tanımlanamayan, ilk şeydir; birincil gerçek. Tanımlanamaz olan şeyler kollarımız ve bacaklarımızdır, kap kacağımız. Tanımlanamaz olan, şüphe edilemez alandır. Yan evde yaşayan biri tanımlanamaz, çünkü tanımlamak için fazla gerçektir. Kimilerine göre tüm manevi şeyler yakındır birbirine; kimilerine göreyse tanımlanamayacak kadar gerçek olan tek şey Tanrı' dır.
Fakat bir şeyi tanımlamanın üçüncü bir yolu da her zaman bulunur.
Sayfa 7 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
İnsanları gerçekten birleştirip birbirine benzeten şey nefrettir. Örneğin, Almanya'yı ne kadar çok seversek, Almanya'nın bizden farklı olmasına, kendi neşesini ve geleneklerini korumasına, bizim de kendimizinkileri korumamıza o kadar seviniriz. Ancak Almanya' dan ne kadar çok nefret edersek, onlara karşı kuşanmak için silahlarını o kadar taklit ederiz. Modern ülkeler birbirlerinden ne kadar nefret ederlerse, o kadar çaresizce birbirlerini takip ederler; aralarındaki bütün rekabet öfkeyle birbirlerinin her şeyini çalmaya çalışmalarından ibarettir. Rekabetin her zaman benzerlik anlamına gelmesi gibi, benzerlik de her zaman eşitsizlik demektir. Eğer her şey yeşil olmaya çalışırsa, bazı şeyler diğerlerinden daha yeşil olur; ancak yeşil ve kırmızı arasında yok edilemez, ölümsüz bir eşitlik vardır.
Sayfa 190 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Bir şeyi kapadığımızda, o şeyin dışında kalırız. Sokağı kapadığımızda, sokağın dışında kalırız. Çok azımız sokakları anlarız. Sokağa adımımızı attığımızda bile yabancılarla dolu bir odaya ya da eve girer gibi şüphe taşırız. Çok azımız sokağın parıldayan gizemlerinin ardını, sokaklara ait olan insanları görürüz.
Sayfa 40 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
"Büyük" sıfatı çoğu burnu büyük, modern eleştirmenin bile Dickens'ı tanımlamakta kullanacağı ilk kelimedir. Tabii bu eleştirmenlerin kendileri için kullanabileceği en son kelime de budur. Biz, o yazarlardan üstün olduğumuzu iddia etsek de büyük insanlar olduğumuzu iddia etmeye cüret edemeyiz.
Sayfa 9 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Bu dünya bir savaş alanı gibi görülerek tekrar güzelleştirilebilir.
Sayfa 214 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Bir insan baştan aşağı aptal da olsa, mükemmel bir insan olabilir. Bunu Aşil gibi en büyük kahramanlarda görebiliriz.
Sayfa 192 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu
Dickens halkın istediklerini yazmadı, onların istediklerini istedi.
Sayfa 87Kitabı okudu
Bir kadın erkeklerle karşılaştırıldığında, hem daha hassas hem daha mantıklıdır.
Sayfa 103 - Alakarga YayıncılıkKitabı okudu