Bu kitap Ayfer Tunç'un okuduğum ilk kitabıydı. Yazarı, kalemini hiç tanımıyordum bu sebeple zorlanacağımı düşünmüştüm açıkcası.
Bir de üzerine ilk birkaç sayfada 10'dan fazla karakterle tanışınca bunların hepsini aklımda nasıl tutacağım diye endişelendim. Sonra bir baktım, yaklaşık 100 sayfa okumuşum, ilk sayfalarda tanıştığım 10 kişi 2'ye 3'e katlanmış ama akıp gitmiş kitap.
Kitabın konusunu anlatmak kolay degil. Bir olay örgüsü düşünün, karmakarışık ama oldukça basit.
Ana karakteri de yok kitabın, adı geçen herkes ana karakter. Bu karakterlerinin tek bir eylemi kitaptaki herkesi etkiliyor, aynı gerçek hayat gibi.
Deliler evini anlatan bir kitap asıl delilerin hastanedekiler değil dışarıda yaşayanlar olduğunu öyle güzel gösteriyor ki.
Beğeneceğimi hiç tahmin etmediğim ama tabiri caizse içinde kaybolduğum, sürüklendiğim, nefesimi tuttuğum, bunca insan nasıl da birbirinin hayatını böylesine etkiliyor diye merak ettiğim bir romandı.
Ayfer Tunç böyle bir olay örgüsünü hiçbir boşluk bırakmadan, okuyucuyu sıkmadan nasıl yaratmış gerçekten hayret ettim, saygı duydum kendisine.
Okunmayı bekleyen bir dolu kitabım olmasına rağmen Ayfer Tunç'un diğer kitaplarına da zaman yaratmayı istiyorum. Sizlere de tavsiye ediyorum sevgili okurlar.