Bir Delinin Anıları

Gustave Flaubert

Bir Delinin Anıları Quotes

You can find Bir Delinin Anıları quotes, Bir Delinin Anıları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ve sularda nasıl gemilerinin izi kalmamışsa, senin de çağların geçip gidiyor, bu okyanus üstünde kendine ait tek bir iz bırakamadan.
Nefes alıp vermeye erindiğim günler oluyor, ruhumu bir kefen gibi saran kasvetli bir sıkıntı hiçbir yerde peşimi bırakmıyor, yüreğimi daraltan kıvrımları bütün huzurumu kaçırıyor, yaşamak, vicdan azabı gibi içimi kemiriyordu. ... Yaşamak mı bu? Hayır, bu ölüm, kabir huzurundan bile mahrum bir ölüm.
Sayfa 35 - SelKitabı okudu
Reklam
Öte yandan, bedenimizi yöneten düşünce değil midir? Öldürmek istediğimiz zaman kolumuzu kaldıran o değil midir? Etimizi hareket ettiren o değil midir? Yoksa zihin kötülüğün kaynağıdır da beden onun memuru mudur?
Sayfa 83 - Sel yayınlarıKitabı okudu
Birçok gün, birçok sene boyunca, hiçbir şeyi düşünmeden veya her şeyi düşünerek oturdum, sarmak istediğim, ve beni yiyip bitiren sonsuzluğun içinde aşınarak!
Evet, huzurlu ve sessiz, içinde ceset yerine ruh yatan bir mezar ...
Kuşkusuz, dünya artık olmadığı zaman, o zaman yaşamayı ne çok isterdim, doğasız yaşamayı, insansız, o boşluk ne büyüklüktür! Kuşkusuz o zaman, karanlıklar olacak, eskiden dünya olmuş olan biraz yanmış kül, ve belki birkaç damla su, deniz. Tanrım! Hiçbir şey! Sadece boşluk... Sadece, enginlikte bir kefen gibi uzanan yokluk.
Reklam
Her birimizin, dünyayı arkasından algıladığı bir prizması vardır.
Hayatını saraylarda geçirdikten ve ayaklarını büyük şehirlerin kaldırım taşlarında eskittikten sonra, insan ölmek in ormanlara gidecek.
Mutluluğu şüphede bulacağımı sanıyordum, ne akılsızmışım! O uçurumda, uçsuz bucaksız bir boşluğa düşülür.
Reklam
İnsan bilinmedik bir el tarafından sonsuzluğun içine atılan bir kum tanesi, uçurumun kenarındaki bütün dallara tutunmak isteyen, erdeme, aşka, bencilliğe, hırsa bağlanan ve daha iyi tutunmak için bütün bunları erdem sayan, Tanrı'ya yapışan ve her zaman zayıflayan...
Öyle ölmeyiz be Flaubert
Aç gözlerini, zayıf ve kibir dolu insan, toz zerreciğinin üstüne güçlükle tırmanan zavallı karınca; kendi kendine özgür ve büyük olduğunu söylüyorsun, kendi kendine saygı duyuyorsun, hayatı süresince o kadar aşağılık olan sen, ve kuşkusuz alay etmek için, gelip geçen çürük bedenini selamlıyorsun. Ve sonra sanıyorsun ki, büyüklük adını verdiğin bir miktar gurur ve toplumunun özü olan bu alçak çıkar arasında çalkalanan bu kadar güzel bir hayat, ölümsüzlükle taçlanacak. Sana ölümsüzlük mü; sen ki bir maymundan daha azgınsın, ve bir kaplandan daha kötüsün, ve bir yılandan daha sürüngensin. Haydi canım! Maymun için bir cennet yaratın bana, kaplan ve yılan için, hovardalık, gaddarlık, alçaklık için, bencillik için bir cennet, bu toz zerresi için bir ebediyet, bu hiçlik için ölümsüzlük. Özgür olmakla, iyilik ve kötülük adını verdiğin şeyleri yapabilmekle övünürsün, kuşkusuz daha hızlı mahkum edilmek için, zira sen iyi ne yapmayı bilirsin? Hareketlerinden biri bile var mı ki kibir tarafından yönlendirilmesin veya çıkar tarafından hesaplanmış olmasın?
Sayfa 80 - Sel Yayıncılık (Epub)Kitabı okudu
İnsan, bilinmedik bir el tarafından sonsuzluğun içine atılan kum tanesi, uçurumun kenarındaki bütün dallara tutunmak isteyen, erdeme, aşka, bencilliğe, hırsa bağlanan ve daha iyi tutunmak için bütün bunları erdem sayan, Tanrı'ya yapışan ve her zaman zayıflayan, elleri bırakan ve düşen, zayıf ayaklı, zavallı böcek...
"Yaşama dön, hayata bağlan, insanların arasına karış diyorlar bana!.. Demesi kolay ama kırık bir dal nasıl meyve taşısın?"
Çocukken aşkı düşledim; gençken, şanı; erkek olduğumda, mezarı. Artık aşkı kalmayanların o son aşkını.
1,500 öğeden 12.8k ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.