"İyi edebiyat "özcü" değildir. Olguları öze, töze bağlamaz. Olup bitenler için bir ırkı, bir ulusu, bir halkı suçlamaz. Süreci belgeleyip anlamdırır. Onun özü insanı olandır..." Bir Dersim Hikâyesi, Murathan Mungan'ın önderliğinde hazırlanmış seçki hikâyelerden oluşuyor. Dersim, deyince hepimiz bir geri çekiliyoruz aslında. Murathan Mungan önsözde öyle güzel anlatıyor ki derdini. Dert bir suçlu aramak değil, yaşanan acılara ses olabilmek. Bir halkı ya da topluluğu suçlamak değil, orada yaşanılanları kabul edip yola devam edebilmek. Zor bir eser. Neden zor çok acı hikâyeler var içinde, muhteşem kalemlerin elinden çıkmış. Hakan Günday, Ayfer Tunç, Burhan Sönmez, Sema Kaygusuz ve daha birçok iyi yazar. Amaç bir kin oluşturmak, bölmek, ayrıştırmak değil. Bu toprağın yaşadığı acıları edebiyata dökmek. Muhteşem bir önsöz var. Her şeyi o kadar iyi anlatıyor ki anlayana. "İnsanı öldürerek susturacağını sanan hükümetler, Anadolu'da sazı ve toprağı susturabilseydi, Dersim acısı bir daha da konuşulmayacaktı belki.""Kırımları, kıyımları, katliamları halklar yapmaz, zihniyetler yapar. Barbar olan iktidarlar ve onun kurumlarıdır. Sosyolojik kumaşı amaçlarını gerçekleştirmek için devletin ideolojik aygıtlarıyla dokumak "iktidar olmanın" politikasıdır. Bu nedenle mücadele edilmesi gereken halklar, uluslar değil, zihniyetlerdir."