Bu ve benzeri olayların yaşandığı tarihlerde “Bizim asıl düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilâftır” diyen Bediüzzaman’ı hatırlamamak mümkün mü? Gerçekten de, bunca yıl sonra hâlâ temel derdimiz bilgisizlik, fakirlik ve bir araya gelememek değil midir?
Gönüllerde ve kafalarda kazanılacak yeni Çanakkale’ler, ancak fakirlikten kurtulmuş, bilgi yarışında öne geçmiş ve kardeşçe kenetlenmiş bir İslâm dünyasıyla mümkündür.
Sayfa 168