Annem anlatırdı; kendi evlerinde yıllarca çalışmış olan Ermeniler bir gün evlerine baskın yapmışlar ve dedem Fevzi Bey'i aramışlar. Bulamayınca nineme nerede olduğunu sormuşlar, "Biz sizin ekmeğinizi yedik, iyiliklerinizi gördük, Fevzi Bey'i bize verin; bahçenin bir köşesinde öldürelim, hiç olmazsa cenazesine sahip olursunuz, bu da bizim size iyiliğimiz olsun." demişler. Bu zalim takibe rağmen dedem Kırbaşzade Fevzi Bey mücadelesini sürdürmüş, kurduğu milis teşkilatıyla Erzurum'un güney mahallelerini korumaya muvaffak olmuştur.
Hatırat yazmak, dökülen takvim yapraklarını toplayarak geçmişi istiflemek ve o yığının içinde kendini aramak gibi bir şeymiş. Ya da filmi geriye doğru seyretmek gibi...