“Bu dinozor öyle bir yaşa geldi ki artık, bunca genç, bunca çocuk ölürken, daha fazla
yaşamak biraz ayıp gelmeye başladı ona. İstediği, çevresine ve kendisine bir baş belası
haline gelmeden, bu dünyadan göçüp gitmek.”
Dolu dolu bir hayat ve kariyer yaşamış. Kitap bana İlber Ortaylı’nın ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır?’ kitabını anımsattı. Yalın bir dille yazılmış, okurken o sıcaklık içinizi kaplıyor. O gün için ‘ucuz’ diye nitelendirilen anıları günümüz şartlarında yaratabilmek pek olası değil ne yazık ki.
“ Eğer cehennem ve cennet varsa (ki kesinlikle yok), kendimin, çok daha ilginç bir yer olan cehenneme değil de, doğru cennete gideceğim konusunda kendimden bile sıkı sıkı gizlediğim saçma bir inancım mı vardı acaba?”
Umarım o sıkı sıkıya gizlediğin inancın gerçekleşmiştir.