Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Bir Düğün Gecesi Yorumları ve İncelemeleri
Bir Düğün Gecesi yorumları ve incelemelerini, Bir Düğün Gecesi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Bir Düğün Gecesi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bilinç akışı'yla harika dönem tahlili ve intihar izlekleri
Okuduğum en güzel giriş tümcelerinden biriyle başlıyor: 'İntihar etmeyeceksek içelim bari!'. Dar Zamanlar Serisinin ilkindeki darlık, Aysel'in bir kaç saat ölmeye yatmasıyken, bu ikincisinde ise yeğeni Ayşen'in yine bir kaç saat süren düğünüdür. Roman, Aysel'in eşi Ömer'in bilincinden Bilinç Akışı tekniğiyle anlatılır.
Artık profesör olmuş çiftten Aysel'in burjuva işadamı abisine kızgınlığından düğüne katılmayarak eşini yollaması sonucu düğüne giden Ömer'e küçük baldızı yeni karakter Tezel eşlik eder. Aysel'i kendi tabiriyle şeltokslamak isteyen, nihilist-komünist ve ressam Tezel, eser boyunca sosyalist aydınların devrim sorgularını kurar çevresindeki küçük burjuvalara bakarken eniştesi Ömer'le birlikte. Mekan, Atatürk'ün ilk yıllarda kurdurduğu Anadolu Kulübü'dür ve yazar Proust'un eserlerindeki gibi salonlardaki yeni hakim sınıfları betimlemektedir. İlk eserde 60 darbesi sonrası gibi, burada da 70 darbesi ve işkenceler sorgulanır, değişen hayatlar da, yeri geldiğinde Yedek subay marşıyla dans eden ülkem insanları ile Gelin Ayşen-Enışte Ömer platonik aşk mırıltıları arka fonunda.
Eser; edebiyatımızda okuduğum en iyi Bilinç Akışı tekniğiyle yazılmış olanlardan birisi olmak (Orhan Pamuk'un #sessizev 'i gibi) bir yana, dönemi ve yaşananları oldukça reel anlatımıyla göz dolduruyor doğrusu. Ki, aldığı ödüllerden de belli: #sedatsimaviedebiyatödülü #madaralıromanödülü #orhankemalromanödülü . Yine bir darbe 80'ler sonrası yazdığı serinin son kitabı Hayır'la devam edeceğim: Okunmalı...
Adalet Ağaoğlu’nun yazmış olduğu dar zamanlar üçlemesinin ikinci kitabı olan "Bir Düğün Gecesi" isimli romanında, ilk romana oranla psikolojik öğelerin ve kişisel ilişkilerin daha yoğun olduğu görülmekte.12 Mart döneminin kişilerde yarattığı psikolojik tahribat ile ara ara solun iç eleştirisi de yapılmış. Okuyucuyu içine çeken anlatım tarzı bu romanında da devam etmiş. Ve bu anlatım tarzı bana Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı ile aydınların iç dünyasına açılan pencerenin Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar üçlemesiyle devam etmiş olduğu hissini uyandırdı.
Ayrıca 12 Mart döneminde yazılan kitaplarla da tanışmama vesile oldu.
Bence mutlaka okuması gereken eserlerden.
Keyifli okumalar...
Kitap, 12 Mart Süreci'ndeki Türk Toplumuna panaromik bir bakış atıyor. Bir Anadolu Kulübü'nde gerçekleşen Ayşen ve Ercan'ın düğününde, 2-3 saatlik bir zaman diliminde, karakterlerin iç sesleriyle kendilerine anlattıklarından oluşan roman, bizlere aynı zamanda 12 Mart Süreci'nin içinde barındırdığı asker, burjuva, sağcı, solcu, marjinal karakterleri de tanıma şansı veriyor. Romanı en çok, bir üniversitede hocalık yapan Ömer'in gözünden ve iç sesinden okuyoruz.
Romanın üslubu o kadar kuvvetli ki, kendinizi düğüne katılmış ve bireylerin zihinlerine nüfuz etmeyi başarmış, fakat bu durumdan kimsenin haberdar olmadığı mistik bir karakter gibi hissediyorsunuz.
Okudukça, çıkar ilişkilerini, sermaye sahipleri ile otorite sahiplerinin kirli işbirliklerini, sağ sol kavgası içerisinde kaybolmuş, kişiliğini kaybetmişleri, nihilistliği ve mutlu görünen herkesin ne denli mutsuz, kaygılı ve çıkarı için en ucuz numaralara dahi başvurmaktan çekinmeyecek kadar bayağı olduğunu görüyorsunuz.
Okudukça, romanın bir ülke tasviri olduğunu farkediyorsunuz. Tanıdık bir ülkenin tasviri.
Eser, Adalet Ağaoğlu’nun kullandığı bölüm yapısı yoluyla okuyucuyu farklı zaman ve mekanlara götürerek, ana karakterlerin çevresindeki olayları aktarış şekliyle sunuluyor. Konuşmaya başlayan kişilerin hepsinde dağınık bir anlatım mevcut. Sürekli bir pişmanlık, eleştiri, içine kapanıklık ve suçlama. Bohem bir yaşam...
Yazar bu bölümlerde, yaşananları karakterlerin gözünden bizlere aktarmış. Şimdiki hâllerinin, nasıl bir geçmişin sonucu olduğunu ayırt etmek açısından verimli ve sürükleyici bir yöntem olmuş.
70 darbesinin sol kesimdeki insanlar üzerinde bıraktığı etkileri, 70’li yıllardaki Türkiye'nin durumu, ordu ve ordudan nemalanmak için can atan işbirlikçilerin salyalarını gözler önüne esen güzel bir eser.
Düğüne katılan eş-dost, komşu ve akrabaların yaşayışları, siyasi görüşleri kullanılarak, aslında bir anlamda dönem insanının da profilini çıkarıyor Ağaoğlu. Dikkatli incelenirse konuşan karakterlerin aslında Türkiye'deki bir kesimi temsil ettiğini görüyorsunuz.