Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Dünya Sembolü Olarak Oyun

Eugen Fink

Bir Dünya Sembolü Olarak Oyun Sözleri ve Alıntıları

Bir Dünya Sembolü Olarak Oyun sözleri ve alıntılarını, Bir Dünya Sembolü Olarak Oyun kitap alıntılarını, Bir Dünya Sembolü Olarak Oyun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlık tarihinin yolu, sürekli kayıpların bir yoludur, üstelik, yeni fetihlerin ve keşiflerin gidişatından çok daha fazlasıdır bu yol.
Sayfa 197Kitabı okudu
Felsefe hiçbir nihai bilmeye varamaz; insanlık bilgeliğinin eseri Sisyphos'un işine benzer.
Reklam
"dünya Zeus'un oyunudur...''
Sayfa 28 - (Yunanların Trajik Çağında Felsefe).Kitabı okudu
Nietzsche de Ecce Homo'da şöyle der: "Ben, büyük görevlerle baş etmenin tek yolu olarak oyunu bilirim."
insan varoluşu, terk edilmişlik ile emin kılınmışlığın çapraz etkisi nedeniyle daima gergin olan bir kendi kendisiyle ilişki halindedir. kendi kendimize biteviye üzüntü halindeyiz.
Sayfa 15
Reklam
İnsanın, hayatın anlamı sorusuna vereceği her yanıt, bir "asıl amaç" belirlenmesi demektir
İnsan yalnızca oynadığı yerde tamamen insandır. Schiller
10. Yeni başlayan metafizikte oyunun ontolojik değersizleştirimi: Sembol sorunu
İnsan eşyayı [şeyleri] canı istediği gibi dönüştüremez. Dünya ışığının dünya-içi şeyler üzerinde ışıması davetsizce gerçekleşir – bir baskın gibi.
Sayfa 128Kitabı okudu
Mitosun Oyun Yorumu
(...)insan bir bakıma her şeydir; görünürde gayrı-insanî olan da henüz saklı gizlilik içerisinde insancadır.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Üçüncü Bölüm: Oyunun Mitos Yorumu - 11. Mitsel kült-oyunun temel özellikleri
Dünya uzaktan ve yakından, herhangi bir varolanın uzaktan ve yakından olabileceğinden daha farklıdır. Varolanın bütün yakınlığı ve uzaklığı dünyanın zamansallığı ile mekânsallığı tarafından mümkün kılınmıştır. Dünya-içi şeylerin birbirlerine yakınlık ve uzaklıkları ancak dünyanın zaman-mekân'ı içinde vardır. Şey ile dünya arasında mesafe yoktur, aralarında açıklık/uzaklık bulunmaz: her şey dünyadadır, ama bütün şeyler toplandığında dünyayı doldurmazlar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Tamamlayıcı Metinler - Oyunun Dünya Anlamı (1973)
İnsanın insan üzerine söyleyebileceği şey herhalde nesnel olguların apaçıklığına sahip değildir, çoğunlukla muammalı bir "taraflılık" yüzünden bulanıklaşmıştır. Kimileri oyunun çocuklara ait olduğunu, bunun onların otantik yaşam tarzı olduğunu, çevrenin ve hemcinslerin dünyasının içyüzünü kavrayışlarının özgün biçimi olduğunu, varoluşa usulca alışmak demek olduğunu söyler. Yetişkinlerde ise indirgenmiş halde rastlanmakta imiş — yaşam ciddiyetinin ve bu ciddiyetin ağır kararlarının karşı ağırlığı olarak; "dinlenme", mola ve boş zaman dolgusu olarak. Başkaları ise, oyunu, yaşamın idamesine ve kendini kanıtlamaya hizmet eden eylemin üzerine yerleştirir, yaratıcı varoluş seviyesine yükseltir. Oyun böylece tasnif edilmek ve bir derece-sıralaması içinde sabit bir konumda tutulmak karşısında inadını sürdürür; toplumsal sınıflara, biyolojik yaş gruplarına ve cinsiyetlere ayrılmaya karşı kendisini kapalı tutar.
Sayfa 260 - Dost Kitapevi YayınlarıKitabı okudu
10. Yeni başlayan metafizikte oyunun ontolojik değersizleştirimi: Sembol sorunu
Öncelikle, sorulması gereken soru, neyin açımlanıp temsil edildiği değil, açımlamanın ve oyunsal temsilin ne olduklarıdır. Çünkü, sadece orijinal örneğin oyunsal taklit için ne olduğuna bakarsak, böylelikle, gerçi oyunu kastedilen içeriğine göre tanımlayabiliriz, fakat bu esnada, oyunlara dair yaklaşık ve ölçülüp biçilmemiş bir önyargı üzere hareket etmiş oluruz, dolayısıyla, oyunu asıl sorgulamaya değer şey olarak tecrübe edemeyiz.
Sayfa 124 - Dost Kitabevi YayıncılıkKitabı okudu
"Oyun dünyası", gerçekten de, "görüntü/imge dünyası" ile gözden kaçması imkânsız yapısal bir benzerlik taşır. Oyun dünyası da, benzer şekilde, içine kapalıdır ve dış çevreden ayrılmıştır. Fakat, görüntü/imge dünyası nasıl ki şeylerin gerçek bağlamının sekteye uğratılması anlamına gelmiyor ve görüntü/imge dünyasının bulunduğu yerde de sade gerçeklik delinmiyorsa, daha ziyade görüntü/imge taşıyıcısı"nda süregidiyorsa – suyun su olarak, görüntü imge/dünyasının gerçekdışılığı tarafından bozulmaksızın kıyıdaki ağacın yansımasından geçip gitmesi gibi, işte, öylece, oyun dünyası da insanların ve şeylerin gerçek bağlamını sekteye uğratmaz; gerçi, kendi içinde bir bütün olarak yerleşir, fakat bu gerçek bağlamın orta yerinde gerçekdışı bir görünüş olarak yerleşir. (...) bir grup gerçek insanın "üzerini örter", ama yine de onları gizlemez. (...) Oyun dünyası, oyuncuları "kavrayan", onları rol karakterine bürüyen, ama, yine de, gerçekte onları gizlemeyen gerçekdışı bir görünüştür. Nasıl ki, kıyıdaki ağacın sudaki yansımasına baktığımızda yansımanın parıldadığı suyu görebiliyorsak, gerçekdışı rollere baktığımızda da oynayan gerçek kişileri görebiliriz.
Sayfa 118 - Dost Kitapevi YayınlarıKitabı okudu
çocuklar gibi olmadığımız sürece cennete giremeyiz.
Sayfa 28
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.