Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitaplarını, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 sözleri ve alıntılarını, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 yazarlarını, Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihi eğilimleri irdelemek, geleceğe dönük seçenekleri belirlemeye yardımcı olur; öte yandan günümüzün haksızlıklarının ve insafsızlıklarının kabahatini geride kalmış dönemlere yüklemek, sadece sonuca ulaşmaya yönelik girişimleri ertelemeye yarar.
Afrika’da 53 ulustan 43’ü kronik açlık ve düşük gelir sıkıntısı çekmektedir; açlık ve kuraklık geniş alanları periyodik olarak kasıp kavurmaktadır; yer altı kaynakları büyük vergi avantajları elde etmiş olan yabancı endüstriler tarafından, yaptığı kârı yerel yatırımlarda değerlendirmekten kaçınan yozlaşmış devlet memurlarının yardımıyla, alabildiğine sömürülmektedir. Tüm bunlar da ekonomilerin zayıflamasına yol açmakta ve yetersiz yönetimlerin sürekliliğine yaramaktadır. Halklar şiddeti, etnik sürtüşmelere, iç savaşlara doğru güdülmektedir; her yıl açlık ve açlığa bağlı hastalıklar yüzünden 3 milyon çocuk ölmektedir.
"Hepiniz diktatör tarafından kandırılıyorsunuz. Eh, aslında hepiniz değil. Başkanınızın ve ülkeyi yöneten öteki insanların gerçekleri bildiğinden eminim. Ne de olsa onların uzmanlığı da bu. Kandırma. Liderleriniz emperyalizme olan bağlılıklarını sizden saklıyor. Hiç değilse saklamaya çalışıyor.
Toparladıkları parayla, insanları yozlaştırmak ve yolsuzluğa sevk etmek için neler yaptıklarını sizden saklıyorlar.
Haksızlığa uğramışlara, ezilmişlere yardım etmekle böbürleniyorlar ama o arada varlıklıları korudukları gerçeğini gizliyorlar.” Sigarasından uzun bir nefes çekti. “Maske gerisinde yaşayan bir ulussunuz siz.”
Adam bir şeyler söyledi. Arapça ya da Farsça idi, hangisi olduğundan emin değildim.
Son derece yavaş şekilde, “Anlamıyorum,” dedim.
“Amerikalı mısınız?” diye sordu.“Amerikalısınız, değil mi?Yürüyüşünüzden ve aksanınızdan bunu çıkartmam gerekirdi. İngilizcem oldukça iyidir.”
“Evet, Amerikalıyım.”
“Ben de Türküm. Sizinle aynı otelde kalıyorum. Lütfen gelip bana katılın.”
Ona doğru yürüdüm. El sıkıştık. Adı Nesim idi. Puro değil, ince sarılmış yaprak sigarası içiyordu.