Roman farklı öykülerden oluşmuş bir roman aslında.
Sanırım 7 karakterin birbirleri ile içi içe geçmiş hayatlarını ve anılarını anlatan öykülerden oluşuyor.
Cemafer, Zarif, Hasret, Asım, Sevgül, Topuz ilk aklıma gelenler.
Bir çingene köyünde zamandan mekandan bağımsız özel öyküler.
Anlatımı çok güzel geldi bana.
Arada kullandığı devrik cümleleri, kullandığı kelimeler, oluşturduğu zaman ve mekan detayları hoşuma gitti.
Masalsı öykülerde betimlemeler yerinde ve etkiliydi.
Romanın zaten Haldun Taner ödülü var,
Ödülüne rağmen beklentim azdı romana karşı. Epeydir de kütüphanede durmasına rağmen belki de kapak tasarımının sıradanlığından elime alamamıştım kitabı.
Ancak beklentimi karşıladı.
Tavsiye edeceğim bir kitap gibi okudum.
İlk sayfasından ilk öyküsünden başlayan ve çıtayı düşürmeden devam eden anlatımı ile beni etkileyen bir kitap oldu.
Karakterlerin ayrı ayrı hikayeleri var, hepsi de masalsı, hepsi de dokunaklı.
Okuduğunuz bir öykü başka bir öyküde detaylanıyor yahut yolu kesişiyor.
Paralel bir çok konu var gibi,
Zarif ile Hasretin kaçma hikayeleri, Asım ın aşkı, Cemafer in ilk giriş öyküsündeki hikayesi, düğün öyküsü finali ile çok içime sindi roman.
Bir fasit dairedir hayat, kendi kuyruğunu yiyen yılan misali.