60’lı yılların İstanbul’unda geçiyor hikaye. Filiz 16 yaşındadır. Fakir mahallenin güzelliğiyle nam salmış küçük kızıdır. Yaşıtları gibi, baba baskısından kurtulmayı, güzel giyinmeyi, sevdiği ve kendisini seven biriyle hayatını birleştirerek mutlu olmayı ister ancak ailenin parasal sıkıntıları ve aile bireylerinin küçük hesapları küçük kızın fikirlerinin önemsenmesini yasak eder. Aile ve toplum baskısına meydan okuyan bir kenar mahalle güzeli Filiz, fakir bir hayatın içinde savrulup dursa da prensiplerinden ödün vermiyor, “Parayla saadet olmaz”, “Sevmek, sevilmek istiyorum ben” diye haykırıyor sayfalarca.
Orhan Kemal’in bu eserinde de sosyolojik betimlemeler harika. O günlerin erkek patron – kadın işçi ilişkileri, yoksulluğu, erkeğin kadına bakışı çok iyi işlenmiş. Dönemin ahlak anlayışı bizlere çok net sunulmuş. Yazarın bu konudaki kendine has üslubu burada da öne çıkıyor. Çevresine teslim olmayan bir küçük işçi Filiz’in hikayesini okumanızı tavsiye ederim. Orhan Kemal’in diğer romanları gibi bu romanı da okuduğunuza pişman olmayacaksınız.