Haftayı bitirdik cuma akşamı...
Yutar gibi okudum gene bir şiir kitabını...
Enfesmiş, seçim de fazlasıyla güzeldi..
Tanışmış olduk Ataol Behramoğlu ile..
İyiki tanışmışız.
Tanıştık demişken, kitabını okumamak tanımamak ise tanıştık diyorum çünkü tanışık olduğumuz insanın eserlerini geç okumaya başlamış olmanın utancı içerisindeyim.
Başkaldırma en güzel şiirle olur demiştim. İnsani olan tüm duygularımız bazen öyle olur ki sığmaz yumruk büyüklüğündeki yürekciğimize...
Yazı bunun için icat edildi belki de...
Acıdı Yaratıcı yarattığına, yazıyı akıl ettirdi belki de...
Düzenine dahi başkaldırsa bile acınası yaratılmış, içindeki isyanı döksün diye..
Ataol Behramoğlu bu güzel eserde bol bol isyan etmiş, bol bol umut etmiş, bolca üzülmüş, sevmiş, ağlamış...
Öyle ki eseri bitirdim içim kırık, buruk, dağıtılmış sanki.
Kaşınmış üzere bir de üstüne türkü açtım
" Mahpusun içinde üç ağaç incir "
Şiirle kalın, her daim...