Bir Gün Tek Başına

Vedat Türkali
— Ben senin mutlu olmanı isterim canım, dedi birden gülümseyerek baktı bir süre. — Mutluluk da öyle güç ki!..
Aptallığımız provaköterleri, ajanları aptal sanmamızla başlıyor.
.. insanların mutluluğunu kıskanan az mı alçaklar var? .. Olamayacak şey mi? ... öylesine kıskançlıklarla dolu ki çevremiz..
Bir daha gitsem mi? Öldürürler mi, ne ederler ki? Hiçbir şey de yapamazlar. Dostluk böyle kurulur belki de! Git işine be!.. Yine bir acı çöktü içine; büyümeye başladı. Nesini seviyorum ben bu adamların? Apayrıyım onlardan. En yaklaştığım, en iç içe olduğumu sandığım anda bile öyle yabancı, öyle uzak, küçük bir bahane ile de kanlı bıçaklı düşman! Düşman değilim. Onlar sana düşman! .. Öyle engeller yığmışlar ki aramıza, nasıl aşacağız! Nasıl aşacağım? Nasıl aşarım? ...
— Sevdiğinin aldatması kötü bir şey olmalı,.. Pis... Neyse ki bizden geçti artık. Dünyaya bir dahaki gelişimizde düşünürüz! O zaman da at mı, it mi, kertenkele mi, ne olacağız kim bilir?.. Belki de cansız taş! En iyisi doğaya karışmak, bir kaya olmak açık deniz kıyısında!
Sayfa 262
İstemek bilinç işi. Yok, bilinçaltı, bilinçdışı; ... Çelişkilerle doluyuz....
Hiçbir şey öğrenmemişse sabırlı olmasını öğrenmişti... Düşündüklerini çok zorunlu olmadıkça açıklamamayı, herkesten sonra konuşmayı, kısa konuşmayı huy edinmişti. Sabırlı olmanın özenti bir seçim değil, bir zorunluk olduğunu öğrenmişti. Bir tür yaşamak sorunu. ...
Sınırı mı var acının?... Sonucu duygusuzluk. Söylemez ki, acı bir gülümsemeyle geçiştirir.
Ne çok düşmanı var mutluluğun..
Mutluluk da yorar insanı. Pırıl pırıl bir ırmakta yüzüyorsun, mutluluk dediğin bu. Bir kıyıda, bir dönemeçte arada bir ortaya çıkıveren pis bulanık akıntılardan uzaklaşacaksın, güçlü kulaçlar atmam gerek. Sık sık oldu mu da, yoruluyor insan.Timsahlar, suaygırları, ağulu yılanlar da var ırmakta. Ne çok düşmanı var mutluluğun..
... bizim eski arkadaşın bir sözü vardır: "Gerçek devrimci, yolunu hiç sapıtmadan bitirendir" der. Bir devrimci ölmeden, yani son sözünü söyleyip de kavgadan çekilmeden yargıya varılmaz. Gerçek devrimci midir, değil midir bir şey denemez. En son anda sapıtıp bütün geçmişini yıkanlar çok görülmüştür. Devrimcilikte emeklilik hakkı yoktu.
“Anladığımı görmedin mi?.. Açıklamanın ne gereği var?..
Dünyada iki tür insan var oğlum, akıllı davranıp kazananlar, akılsızlık edip kazanamayanlar. Seçmek herkesin kendi bileceği iş..
.. Yıkılmakla bitmiyor. Kurtarabileceğini kurtarmakla yükümlüsün; ölüm bile kaçaklık...
Resim