Bir Gün Tek Başına

Vedat Türkali
“Tek bir günün sırası gelsin diye yaşam boyu bekliyoruz...”
Sayfa 58 - Ayrıntı Yayınları - 10.Baskı -Mayıs/2014
Ağlayıp zırlayan bir çocuğa isteklerinden vazgeçsin diye verilen elma şekeri kadar suçsuzsun.
Sayfa 16 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
Reklam
Taşları sürekli dönen bir değirmendir kafa dediğin, arasına bir şey koymadın mı kendi kendini öğütür, sakatlanır.
Sayfa 14 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Sayfa 21 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
Sadece okumaya yarıyorsa kitaptan iyi afyon yok!…
Sayfa 7 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
Değişmeyen tek şey değişmektir de bu ülke niye değişmez?
Sayfa 10 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
Reklam
Nasıl alaylı bakar böyle acılın dünyaya?..
Sayfa 7 - Cem YayıneviKitabı okuyacak
"Taşları sürekli dönen bir değirmendir kafa dediğin, arasına bir şey koymadın mı kendi kendini öğütür"
"Okuman yazman var mı? dedik. "Harfleri tanıyorum da birbirine vuramıyorum." dedi. Okuyamıyordu. Epeyi kaldı bizimle... Bir gün "Ne vakit gözü açılacak, ne vakit gerçekleri görecek bu halk" gibisine dertleşiyoruz. "Baba" dedi, "Bu millet de benim gibi, harfleri tanıyor da daha birbirine vuramyor."
Reklam
“ Daha ne olduğumuzu biz de bilmiyoruz.. “ dedi ya; o da doğal! Bu çağın en güzel şeyi!.. Ne olduğumuzu bildik mi başlarız kırık dökük sürünmeye..
"Tam böyle anlarda, birilerinin ayranı kabarır. Duman ederler ortalığı… Vatan, millet derken bir bakarsınız eski hırsızlar yine yerlerini almışlar."
Salona geçti, koltuğa bıraktı kendini. Soyunup dökünmeye, yıkanmaya gücü yoktu. Uzandı, raftan bir kitap aldı. Yararı olur böyle durumlarda. Bir şeyler okursun. Dalar gidersin. Her şeyi unutursun çoğu kez.
Polis korkusu azalıverir meyhanelerde. Hemen her çağda iktidarlar, sarhoşlarla gizli bir anlaşma yapmış gibidirler. Konuşun, edin; meyhanede kalsın. Birazını da eve saklayın isterseniz. Ama, sokağa, alanlara, işyerine, fabrikalara aslaa!..
Resim