“Bir dükkan vitrininin önünde üç çocuk ellerinde çantalarıyla durmuşlardı. Ben de arkalarındaydım. Taranmış saçlarından tatlı bir koku yayılıyordu. Elimde olmadan birisinin ensesini kokladım. Çocuklar geriye baktılar ve nefretle beni tepeden tırnağa süzdükten sonra uzaklaştılar.
Uzaktan birisinin ötekine: "Ne pis kokuyordu, değil mi?" dediğini işittim.”