Merhaba
Uzun ve sıcak bir yazdan sonra eğitim döneminin başlamasıyla birlikte ilk buluşmamızı güzel bir sonbahar günü gerçekleştirmek için kolları sıvadık.
(Tarih: 28 Ekim Pazar - 14:00 )
İlk buluşma ve ilk kitap olarak bir klasik
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'' belirledik.
*Bu süreçte yorumlarınızı, katılımınızı, tekrar tekrar paylaşımlarınızı bekliyoruz.
*Toplantı sonrasında mekan, zaman ve kitap seçimlerimizi daha sonraki buluşmalarımız için revize edebiliriz.
( TheBox Cafe: Bahçelievler Mahallesi, Bahabey Cd. 11 B, 19100 Çorum Merkez/Çorum )
Victor hugo, idam gerçeğini daha 27 yaşındayken ve 1829 Fransası'nda kavramıştır. "Devrimlerin yok edemediği kaide" diye nitelendiriyor giyotini ya da örtülü olarak bunun altında yatan "idam"ı.
Bütün toplumsal krizlerde, tüm idamların içinde siyasal nitelik taşıyanının en korkunç, en üzücü, en zehirli ve kökünün kazınması en gerekli olanı olduğunu belirtmeliyiz. Bu çeşit giyotin, kaldırımlara kök salar ve kısa bir süre içinde toprağın her yanından sürgünler fışkırır.
Ve yargıç yargılanmıyor! Ve cellat yargılanmıyor! Ve hiçbir mahkeme, Tanrı'nın bir kulunun kutsal varlığı üzerinde bütün yasaların bu korkunç yok etme eylemini sorgulamamaktadır!
Üç ay önce, Dijon'da, bir kadını işkenceye götürmüşler. (Bir kadın!) Bu kez de Doktor Guillotin'in bıçağı kötü işlemiş. Başı tamamen kesememiş. İşte o anda, celladın uşakları, kadının ayaklarına asılmışlar ve zavallının çığlıkları arasında bedeni çekerek ve sıçratarak başı kopartabilmişler.