Haluk Oral bir kazıcı gibi kültür tarihimize kayıt düşüyor. Biriktirdikleri kadar, ardından gittikleri de bu tarihin birer parçası olarak Bir İmzanın Peşinden'de yer aldı. Onun kurguladığı öyküler gerçeğin iz bırakan yanlan olduğu kadar, bugünden düne bakışın anlamını, yarına ulaştırabileceklerimizin değerini de içeriyor. Sunulan bu bellek tarihi kayıt altına alınırken yeni bir okuma şenliğini de içermektedir. Yazılanla okunulanın yansıdığı yitik dünyaların renkli görünümü, bugüne uzanan serüveni, bir imzanın ardına düşen Haluk Oral'ın araştırmacı kişiliğinde yeniden can buluyor.
"Haluk Oral sıradan bir koleksiyoncu, belgeleri tozlu raflarda saklayan klasik bir arşivci değildir. Onun için her yeni belge, koleksiyonuna kattığı her parça, yeni bir çalışmanın tahrikçisidir. Çünkü yazılarında, tek tek parçalardan söz eden bir bulucu gibi davranmaz; parçalardan yaratılan dünyanın kurucusudur. Sanırım bu çalışmalarıyla, Türk edebiyatına gerçekten desteklenmesi, övülmesi gereken bir hizmette bulunuyor." -Doğan Hızlan-
(Arka Kapak)
