Şöyle bir cümle var kitapta; ‘bu kitapta ebeveyn kimliğinizi, çocuğunuzda geliştirmek istediğiniz özellikleri ve onun hayatınızdaki yerinizi sorguladınız’ şimdi gelelim gerçekten öyle mi sorusuna.
İçerik olarak evet bu sorgulamalara yanıt olabilecek bir kitap fakat kültür farkımız var. Türk gelenek görenekleri, aile içi iletişim şekli, aile yapısı yabancı yazarların kaleminden çıkmış kitaplardakilerle pek örtüşmüyor. Bu sebeple biz Türk okurlar bunu kendimize göre okumaya gayret ediyoruz. Elbette çocuk, her millette, her dinde, her kültürde çocuktur fakat tutumlar farklıdır, yetişme tarzı farklıdır.
Genel ebeveynlik konularına ışık oluyor diyemem ama pilli küçük bir aydınlatma gibi diyebilirim.
On bölümden oluşuyor kitap, hepimizin zaman zaman yaşadığı ebeveyn kaygılarını, aile içi sorunları barındırıyor. Örnekleri hep aynı tarzda, bu biraz sıkıcı geldi bana çünkü ben çeşitli örnekler okumak isterim, hem konu olarak hem içerik olarak.
Aynı ya da benzer konulara sahip daha iyi kitaplar okudum. Bundan da faydalandım ama dört dörtlük bir kitap değildi. Tabi bu biraz da beklenti ve bakış açısına göre değişir.
Benim düşüncelerim bu şekilde, karar sizin :)
.
‘İlk debelenme işaretinde ona can yeleği atarsanız yüzmeyi asla öğrenemez.’ #alıntı