Bir Kadının Hayatından 24 Saat

Stefan Zweig
Riviera’da eşi ve iki kızıyla tatil yapan 33 yaşındaki Henriette bir gece ansızın ortadan kaybolur. Kusursuz bir evliliği olduğu sanılan genç kadının nasıl ve neden ortadan kaybolduğu dedikodu konusu olur. Pansiyonda kalanlar küçük çaplı bir Madam Bovary vakasıyla karşı karşıya oldukları düşüncesiyle kadını iffetsizlikle suçlar, anlatıcımız da kadını savununca tartışma alevlenir. Masadaki yaşlı ve zarif bir İngiliz hanımefendi de hoşgörüsünden cesaret bularak anlatıcıya gençliğinde, bundan tam 24 yıl önce, başından geçen unutulmaz bir 24 saatin hikâyesini anlatmaya başlar. “Tüm duygularımla bu yabancı insanın, bu neredeyse her şeyini kaybetmiş, ölümün eşiğine gelmiş insanın tüm hırsları ve tutkularıyla son bir şeye tutunduğunu hissediyordum.”
88 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1925
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Ah O 24 Saat...
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
24 saati 71 sayfaya sığdıran Stefan Zweig... Bir yaşamın gerisinde kalan çöküşleri kaç satırda okudum bilmiyorum. Stefan neden hep insanların hayat boyu hissedeceği duyguları ince ince işliyor?
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat - Dikkat spoiler içerebilir!
80 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Klasik Zweig eselerinden biri. Içinde bütün zıtlıklarbirlikye verilmiş. Okumuş eğitimli kumar bağımlısı bir genç ve ona tamamen içinden gelerek yardım eden soylu bu kadın. Genc en sonunda kafasına sıkar ve son tahlilde soylu kadın neredeyse ölümüne sevinir. Çünkü arasında geçenler kadının yıllarca içine dert olmuştur. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
Stefan Zweig-Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
71 syf.
·
Puan vermedi
Zweig tarafından kaleme alınan bu eserde gerçekten de tutkunun derinliğini iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Gencin kumara olan tutkusu, ve kitapta başrol de yer alan Mrs. C'nin gence olan
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Bu kitap bir kadının yirmi dört saati değil ömrünün her bir anını kaplayan aşkı, hayalleri, umutları, nefret ve en derinden yaşadığı pişmanlıklarını bir solukta insanın ruhuna işleyen bir kitaptır
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
·
Puan vermedi
Bir Stefan Zweig öyküsü. tutkunun bir kadına neler yaptırabileceğini ve davranışlarımızın her zaman rasyonel sebeplere dayanamayabileceğini anlatmaya çalışıyor zweig. psikoloji ile alakalı kitapları okumayı sevdiğimden, insan ruhunun derinliklerini araştıran öyküler de ilgimi çeker hep. Bir kadının yaşamından 24 saat bu açıdan çok etkileyici. psikolojik öykü olduğundan sıkıcı olduğu sanılmasın, aksine çok akıcı ve sonunu merak ettiriyor.
Bir Kadının 24 Saati
Bir Kadının 24 SaatiStefan Zweig · Varlık Yayınları · 1957139,6bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu kitabın da yazarının erkek olması çok garip. Stefan Zweıg kadın kalbinin sırlarına erişmiş bir yazar. Kitapta ayrıca çok fazla hayat dersi verilmiş diyebilirim. Bir kadının 24 yıl sonra kimseye anlatamadığı bir olayı birisine anlatmasıyla başlayan 24 saatlik içsel bir yolculuk. *beni unutmuştu, daha bir dakika önce verdiği sözü unuttuğu gibi ettiği yemini de unutmuştu.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Mrs C. eşini kaybetmiş ve tatile gidiyor. Tatilde kumarbaz bir adamla başından geçen 24 saati yıllar sonra bir başka tatilde yazarımıza anlatıyor. Bugüne kadar kimseye anlatılmamış bir hadise. Mrs C.'nin anlatımını sürükleyici ve sonunu merak edecek şekilde yazmış Stefan Zweig. Özetle; bir kadının merhametle başlayan , aşk ile devam edip hüsranla sonuçlanan 24 saati. Zweig'ın betimlemeleri bana geçti, gözümde canlandı. Bazen tasvirler -uzun olduğu için- canımı sıksa da kitap genel anlamda hoşuma gitti. Keyifli okumalar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
Bir kadının yaşamından 24 saat.
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ana düşünce: İnsan, nefsinin sınırlarını keşfetmeden, "asla yapmam" dememeli. Zira bu ihtiraslı sözler, bazen ruhunun derinliklerinden gelen "yapabilirim" çığlığı da olabilir. Ve insan gerçeğinden, korkularından, dürtülerinden, en ilkel davranışlarından tutun da etik ve ahlâki değerlere maruz kalarak sınırlandırılan bir dizi davranışa kadar bunlardan kaçamayabilir. Zweig, bu kitapta bizlere o bilgin psikolog tavrıyla "yargılamayınız" demektedir. "İnsanları seçimleri, yönelimleri, duyguları ve tepkileri yüzünden üstün körü bildiğiniz durumlar karşısında yargılamayınız. Çünkü bir gün siz de yargılanabilirsiniz demektedir. " "Bu sizin en insanî tepkileriniz. Doğru ya da yanlış diye ayrılan davranışlar bizi biz yapan, aynı zincirin halkalarıdır. "Saphiens" lerin henüz sınırlarını ve davranışlarının nedenlerini tam anlamıyla bilmediğimiz gibi bu davranışları da bir bütün olarak görmenin doğal göründüğüne değinir. Doğru, yanlışın varlığı kadar doğrudur. Tıpkı yanlışların da doğrular kadar yanlış olabileceği gibi... Konuya değinmeyeyim... Bunu Kari' nin yorumuna bırakmak daha doğru olur sanırım. ~~Keyifli okumalar~~ ~Kitapla kalın~
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
Bir arzudur insanları aşağı çeken
71 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir! Stefan Zweig'ın yazmış olduğu 'Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat' kitabı yazarın okumuş olduğum 6. kitabı olmuş. Yazar diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitaptada tutku, bağımlıklık, arzu gibi aşırıya kaçan duyguların insanı nasıl felakete sürüklediği üzerine durmuştu. 24 saat bir kadının yaşamını kökten değiştirebilir mi? Bir kadın intihar etmek üzere olan, kumar bağımlısı bir adamı kurtarabilirmi? Kitapta geçmişte yaşadığı bir günün pişmanlığını yaşamı boyunca taşıyan Mrs. C, yaşamış olduğu o 24 saati anlatarak, yıllardır taşığı yükten kurtuluyor. Kitap hakkında fazla detaya girmeye gerek yok Zweig'ın okumuş olduğum diğer kitapları gibi bu eseride çok kısa ve akıcıydı. Başlar başlamaz bitirilebilecek bir kitap. Okuyup okumamak size kalmış. Herkese keyifli okumalar. ...... Bir insan için bütün yaşamınızı bir kenara itiyorsunuz, o ise kayıtsızca elinin tersiyle kovduğu bir sinekten daha fazla değer vermiyor size. ......
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma
*Düşüncelerim ve incelemem*
71 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
""Fransız Rivierası’nda küçük bir pansiyonda kalan bir grubun arasında evli ve düzenli bir hayatı olan bir kadın pansiyonda tanıştığı yakışıklı bir Fransız gençle geçirdiği bir kaç saat sonrasında kaçmıştır."" Kitabımız böyle başlar. Bir kadını itirafa götüren şey bir başka kadının kendisinin yıllar önce yapmayı düşündüğünü gerçekleştirmesidir: Zweig 71 sayfada işlediği derinlemesine psikolojik tahlillerle kalemine yine hayran bıraktı. Yazarımız erkek olmasına rağmen bir kadının ruhsal sıkıntılarını,  hislerini , duygu durumlarını , yaşadığı hayal kırıklığını bu kadar güzel işleyebilirdi. Bize kadının duygularını derinlemesine bu kadar güzel yansıtması 24 saatin özünü vermesi kendisine bir kez daha hayran bıraktı . Yargılamadan önce kadını ve anlattıklarını anlamaya, empati kurmaya sürükledi beni. Yer yer kendimi kadının yaşadığı duyguları hissederken buldum. Güzel ve kısa bir kitap, kısa soluklu, bir kerede okunacak bir kitap arayanlar için okunmaya değer bir eser.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024139,6bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.