Bir Kadının Penceresinden

Oktay Rifat

Sayfa Sayısına Göre Bir Kadının Penceresinden Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bir Kadının Penceresinden sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir Kadının Penceresinden kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...aşk, mutluluk, gençlik ve çocukluk özlemlerinin ışığı ve kimi zaman karartısı vuruyordu içine. Her ışık ve karartı bir yaşam isteğine dönüşüyor, bir düşte, bir öfkede, bir öç alma duygusunda gerçekleşiyor ve tükeniyordu. Boğaz’da alttan alta dip sularının aktığını biliyordu, ama kendi dip sularını tanımıyordu Filiz.
Sayfa 2 - YKY Yayınları 3
Bedri’ye kulak verirken, çocukları azarlarken ya da severken beş altı algıyı bir arada kavrıyor, bir arada düşlüyordu. “Koca yaz geldi gidiyor, bir denize bile giremedik!” sözünde çınarların, sakızağaçlarının yapakları hışırdıyor, bir erkek bir kadını boynundan öperken kim bilir nerenin, belki Yeni Cami’nin, belki Eyüp’ün güvercinleri, kumruları kanat çırpıyordu.
Sayfa 2 - YKY Yayınları 3
Reklam
Bu yenilgiden, seven ama sevilmeyen bir kadın olarak sıyrılabileceğini biri kulağına fısıldamış gibi, bir ödevi yerine getirircesine kocasının üstüne düşüyordu. Kocasının üstüne düştükçe yeni yenilgilere uğruyordu. Yenilmekse onu gözünde büyütüyor, ona karşı bir ilgi, bir çeşit sevgi doğuruyordu içinde.
Sayfa 2 - YKY Yayınları 2
Sevmiyordu kocasını. Ne var ki kocası da görünüşte onu sevmiyordu. Yalnız sevmese iyi, bastırıyordu onu sevmemekte. Altta kalmak, sevmemek konusunda bile altta kalmak çıldırtıyordu Filiz’i.
Sayfa 2 - YKY Yayınları 2
...yine asıl konusuna, kocasına geçiyordu. Kocasını düşünüyordu. Tam bir düşünce denemezdi buna. Sakız gibi uzayan, ağdalı bir düş gibiydi bunlar.
Sayfa 2 - YKY Yayınları 2
Dilenci Kemal’in arada bir türküsü duyuluyordu akşamları. Kör Hafız tel örüyor, İskender canlı bir pılı pırtı dolabı gibi dolaşıyordu. “Nerde barınır bunlar!” İstanbul’un dükkân eşiklerinde, duvar diplerinde, sur kovuklarında yatan küçükleri, büyükleri, yoksulları, o farkında olmasa da sesleniyorlardı ona. Biz burdayız, diyorlardı. Bize bak! Her söz, her haber, gittikçe küçülen yoksullarla, gittikçe semizleşen varsılların esintisiyle dolup boşalıyordu ve Filiz’in dip suları, Boğaz’ın dip sularına denk, alttan alta, başladığı yerden boşalacağı yere doğru akıp gidiyordu.
Sayfa 3 - YKY Yayınları 3
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.