Bir Kitap Bağımlısının Notları

Ali Ulvi Özdemir

Newest Bir Kitap Bağımlısının Notları Quotes

You can find Newest Bir Kitap Bağımlısının Notları quotes, newest Bir Kitap Bağımlısının Notları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Gençlerimiz doğru düzgün okuma yazma öğrenemeden (evet okuma ve yazma becerisini hakkıyla geliştiremeden) eğitim düzeyi düşük liselerden maalesef henüz üniversite olamamış taşra üniversitelerine gelip bu becerilerini (beceriksizliklerini) yeterince geliştiremeden diplomalı işsiz ordusuna katılıyorlar.
Sayfa 339
Siperlerdeydik 1914-1918, Birinci Dünya Savaşı'nı birçok bilimsel kitaptan hatta romandan çok daha iyi anlatan bir kitap. Tıpkı Erich Maria Remarque'nin yazdığı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok gibi. Ama çizgilerin ve öykülerin çeşitliliği etkiyi artırıyor. Diğer çizgi romanlara benzemiyor. Okuyup da etkilenmemek mümkün değil. Son yıllarda Birinci Dünya Savaşı ile ilgili çok sayıda kitap yayınlandı. Aradan geçen 100 yıldan fazla zamandan sonra bu ilgi şaşırtıcı gelebilir. Bir şekilde İkinci Dünya Savaşı'na göre çok daha ilgi çekici bir konu nedense. Sanırım ilk olmanın getirdiği bir durum.
Sayfa 313
Reklam
Fethi Naci'nin bir sözü geldi aklıma: "Bekler bazı kitaplar bazı zamanları".
Sayfa 284
Gerçekten kütüphanemdeki kitapları çok beğeniyorum. Neredeyse okunmaya değmeyen hiçbir kitap yok. Kötü olan tek şey ise hepsini okumaya yeterli zamanım olmaması. Okuduklarımı da özümsemek, belleğime yerleştirmek istiyorum. Bu daha da zor. Okumak, bir süre sonra görev icabı okumaya dönüşüyor. Böyle olunca okuyamadığım her kitap, yapamadığım bir görevin sıkıntısını veriyor bana. Bu nasıl bir trajedidir?
Sayfa 283
Neyse, şimdi bugüne kadar okuduğum en iyi romanlar listem şöyle: 1- Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı- Romain Gray 2-Ay Sarayı-Paul Aster 3, 4-Ekmek Arası ve Factotum - Charles Bukowski (Devam romanlar sayılabilirler. Ama birini seçmem gerekirse Ekmek Arası'nı seçerdim.)
Sayfa 270
Kutuplaşma diye nazikçe ifade etmeye çalıştığımız aslında bu daha keskin olan ayrımdır. Birbirine bu kadar çok öfke duyan , birbirini bu kadar iten, yaşam biçimlerini benimsemeyen ve yanında görmek istemeyen insanlar bir "toplum" olamazlar. Dolayısıyla henüz icat edilmemiş bir sosyal yapıştırıcı gelişti- rilemeden bu kesimleri "biz" yapmak olanaksız. Olmuyor. 21. yüzyıl, bence 20. yüzyılı da büyük ölçüde kapsayan uzun 19 yüzyılın tersine, sosyolojinin siyasal olana baskısını daha çok hissedeceğimiz bir yüzyıl olacak gibi görünüyor. 20. yüzyıl, devlet denilen örgütlenmenin gücünü sosyal gelişmeleri bastırma ya da sosyal tabanı olmayan düşüncelerin gerçekleşmesi için harcamasının yüzyılı oldu
Sayfa 251
Reklam
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.