Yeni bir bilim dalı kurma isteğiyle yola çıkan Beytullah yolda arkadaşını kaybediyor. Derin düşüncelerle hayatına devam eden üniversite öğrencisi Beytullah bir şekilde kitapçı Eşref amcanın çırağı oluyor. Eşref amca Beytullah'a kitap sevgisini aşılamanın yanında hikmet dolu öğütleriyle derslerde veriyor. Daha sonrasında bir gün aldığı ani haberle Eşref amcasını kaybettiğini öğrenen Beytullah'ın kendine seyahati başlıyor. Sonrasını öğrenebilmek için @davaadamiyayinlari baskısı olan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Tefekkür, zihnin gusül abdestidir evlat.
Göç, bu dünyadaki yegâne hakikattir.
İnsan ne kadar giderse gitsin, varacağı en son nokta yine kendisidir.
Evlat, iyi kitapları sev ama en iyi kitapta diril. İnsanlar bazen onlarca kitap okurken, gözlerinin önündeki deryayı kaçırıyorlar. Kitapların arasında kaybolup gidiyorlar. Sonra kimi "Ben zaten biliyorun!" edasıyla okumayı bırakıyor. Kimileri de kitapların dünyasında silik bir karakter haline geliyor. Sen bunların ikisi de olma. Var ol, oku, düşün ve harekete geç. Her ne okursan oku, okumaların bir pergel gibi olsun. Doğudan batıya, kuzeyden güneye binlerce eser gör. Ancak sabiten her daim önünde bulunan Mushaf olsun. Eğer böyle olursan kaybolmazsın. Hem nefsin hem de dünyanın önüne getirdikleri seni bilinmezliklere sürükleyemez. Çünkü dönüp dolaşıp geleceğin yeri bilirsin. Ve yine bilirsin ki bu yol, seni sırat-ı müstakime götürür. Sen yalnızca sabitenle yolda olmaya devam et. Asıl o zaman değişkenler, dünyanı güzelleştirecektir.
