Bir Levantenin Beyoğlu Anıları

Giovanni Scognamillo (Jean Gennaro)

Sayfa Sayısına Göre Bir Levantenin Beyoğlu Anıları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bir Levantenin Beyoğlu Anıları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir Levantenin Beyoğlu Anıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu satırları yazmaya başladığımda 60 yaşıma yaklaşmış bulunmaktayım, Yaşamımın ilk yedi yılı Asmalımescit Sokağı'nda, sonraki 23 yılı Kallavi Sokağı'nda ve son 28 yılı da Postacılar Sokağı'nda geçti.
Sayfa 9 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Beyoğlu bir daha o eski haline asla gelemez çünkü:
Beyoğlu, ya da daha gerilere giderek Pera, işlevini yitirmiş bir dönemin ve bir toplumun Beyoğlusu idi, İkinci Dünya Savaşı'nın sonu ile noktalanan. Kaldı ki Beyoğlu, kendine özgü Levanten, Kozmopolit ve Alafranga havası ile, çağın bir hayli dışında kalmış, tarihsel akıştan kopmuş, özlemler ve yıkık anılar içinde yaşayan bir bölge idi.
Sayfa 10 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Reklam
Beyoğlunda Karnaval
1930'lann başlarında, kışın, Beyoğlu'nun arka sokaklarında develer, Feriköy tepelerinde kurtlar dolaşırdı. Karnavalın halen kutlandığı o yıllarda sokaktan maskeler geçerdi, şamata ile, gece maytaplar patlardı; oysa anımsardı annem, nerede o eski Karnaval şenlikleri, Pera'nın ünlü salonlarındaki maskeli balolar, balo karneleri, o Pierrot'lar, Arle- quin'ler, Dominoları altında frak giyenler... sonra, eklerdi büyükannem, faytonları doldurup yoldan geçenlere laf atan, rezalet çıkaran, şuralarını buralarını sergileyen kokonalar. Aslında, derdi, her kapı açıktı. Karnaval günlerinde avlularda sofralar kurulur, konu komşu gelir gider, yer içer, fakir fukara da yararlanırdı. Hiç tanımadığım büyükbabam Marco, anlattıklarına göre,sandalyesini kapının önüne çeker, sofrasını kurar, gelip geçenden gözüne kestirdiğine şarap ikram ederdi.
Sayfa 14 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Kozmopolit Beyoğlu
Asmalımescit'in o dönem sakinleri, çünkü, çoğunlukla azınlıklar ve Levantenlerdi. Oturduğumuz evin ikinci katı kiraya verildiğinde oraya, örneğin, günün birinde Yunan uyruklu bir anakız İkilisi yerleşti bitişiğimizdeki 48 No.lu binada Rum bakkal Yani oturuyordu, Karşımızdaki apartmanda ise kiracıların çoğu Musevi idi, Terasımızın tam karşısında ise bir Macar ailesi oturuyordu.
Sayfa 17 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Pera'nın yaşlı kadınları
Tahta merdivenlerle ulaşılan tavanarasında yaşayan yaşlı Caterina İstanbul'a göçmüş, Türkçe bilmeyen İtalyancası bile rahat anlaşılmayan, Trieste köylü lehçesi ile konuşan bir İtalyan'dı. Aara sıra bir iki bardak şarapla coşup, eteklerini beline sarıp, dansa kendini kaptıran, yaşlı göçmen Caterina bana, çocukluğumda, yaz kış demeden Hacopulos Pasaj ı'nın önünde gül satan yaşlı Rus kadınını anımsatıyor. İkisi de yaşlı, ak saçlı, ikisi de ülkelerinden kopmuş, İstanbul'a, daha doğrusu Beyoğlu'na sığınmış "eski Pera" örnekleri gibi. Ufak tefek, ince, soluk, soylu yüzlü idi Rus çiçek satıcısı. Hep eldiven takardı, kışın bir şal ile örtünürdü, başındaki ufacık hasır şapkasını hiç eksik etmezdi. Dururdu öylece, ya pasajın önünde ya da içinde, elindeki çiçekleri uzatırdı sadece gelen geçenlere, ikram edercesine, yüzünde bir gülümseme ile, kibarcasına.
Sayfa 18 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Levanten
Levanten bir tatlı su frenkidir, bir Batı-Doğu karmaşası, yoksa bir sentezi. Tabii ki Türkiye'de Levanten dediğimiz salt Peralı, Beyoğlulu, İstanbullu değil. İzmirli olur ya da İskenderunlu. Çoğunlukla Akdenizli'dir, Egeli'dir Peralı Levanten ise ayrı bir türdür, kaldı ki Pera, zaten çeşitli azınlıklar tarafından, Fetjh'ten beri parsellenmiştir: Rumlar Tarlabaşı'nda, Kalyoncu Kulluğu' nda, Kurtuluş ve Fener'de; Museviler Kuledibi, Karaköy ve Ba- lat'ta, Ermeniler az çok her yerde, Avrupa kökenliler ve elit azınlıklar ise Galata ile Taksim arasında, giderek Boğaz kıyılarında veya adalarda, çocukluğumun deyimi ile "Prens Adaları’nda.
Sayfa 27 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.