60 yıl süresince Beyoğlu’nda yaşamış bir Levanten’in anılarından yola çıkılarak yazılmış güzel bir anı kitabı. Hayatının ilk yedi yılını Asmalımescit’te, sonraki yirmi üç yılı Kallavi sokağında, ve son yirmi sekiz yılı da Postacılar sokağında yaşamış.
Şimdi yaşadığımız gördüğümüz Beyoğlu’ndan çok uzak bir düş gibi geldi kitapta anlattıkları. Sanki İstanbul tarihine gömülmüş bu semt. Çiçek Pasajı’nın şu an sadece eski yapısından kalan müsveddesi kalmış, Löbon/Markiz pastahanesi kapanmış, Baylan da kapananlar arasında yerini almış. Eski esnaflardan bahsediyor biraz da. Bütün esnaf malını satacak kadar Rumca ve İtalyanca biliyormuş. Bu da o dönemin kültür seviyesinin ne kadar yukarılarda olduğunu gösteriyor. Bütün insanların hoşgörü içinde yaşadığı yıllarmış.
Taksim meydanından tünelin sonuna kadar bir yürüyüş yapacak olursak; Taksim Sineması, Lale Sineması, Yıldız Sineması, Yeni Melek Sineması, Alkazar Sineması, Saray Sineması, Lüks Sineması, Yeni Ar Sineması, Emek Sineması, İpek Sineması, Rüya Sineması, Ses Sineması, Atlas Sineması, Şık Sineması, Elhamra Sineması, Santral Sineması, Sancak Sineması mevcutmuş. Yani 17 adet sinema. Şimdi geriye dönüp baktığımızda hangisi ayakta kalmış? Dönemine göre bazıları kebapçı olmuş, bazıları mağaza.
Bir Beyoğlu düşüne dalmak isteyenlere tavsiyedir.