Öne Çıkan Bir Ömrün Öteki Hikâyesi Gönderileri
Öne Çıkan Bir Ömrün Öteki Hikâyesi kitaplarını, öne çıkan Bir Ömrün Öteki Hikâyesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bir Ömrün Öteki Hikâyesi yazarlarını, öne çıkan Bir Ömrün Öteki Hikâyesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Şeriat isteyen kadınlar, bu alıntıyı dikkatle okusun lütfen!
Osmanlı'da kadınların erkeklere birlikte kayıklara binmesi yasaktır. Bu yasak Fatih'ten II. Abdülhamid döneminin sonlarına kadar devam etmiştir. Osmanlı'da kadınların belirlenen kıyafet dışında sokağa çıkmaları yasaklanmıştır. Osmanlı'da kadınların mesire yerlerine girmesi yasaklanmıştır. Osmanlı'da kadınların erkeklerle arabada, vapurda ve tramvayda yan yana oturmaları da yasaktır. Araçlar bir perdeyle bölünmüştür. Osmanlı'da kadınların Eyüp'te kaymakçı dükkanına girmeleri bile yasaklanmıştır. İşte Atatürk, Müslüman Türk kadınının bu ezilmişliğine, bu dışlanmışlığına, bu tutsaklığına, bu eşitsizliğine isyan etmiştir.
Sayfa 500 - İnkılâp Kitabevi
Mustafa Kemal Atatürk
"La vie est breve / Hayat kısadır
Un peu de reve / Biraz hayal
Un peu d'amour / Biraz aşk
Es puis bonjoir / ve sonra günaydın
La vie est vaine / Hayat boştur
Un peu de haine / Biraz kin
Un peu d'espoir / Biraz ümit
Et puis bonsoir / ve sonra iyi akşamlar .
"Salih bunları ezberle ,ve sen hayatı nasıl anladinsa ona göre bunlardan birini benimse "
Sayfa 89 - salih bozok a gönderdiği mektup 31 ekim 1914Kitabı okudu
Aynen öyle!
Atatürk'ün inancı veya inançsızlığı onun değerini arttırıp azaltmadığı gibi kimseyi de ilgilendirmez!
Sayfa 180 - İnkılâp Kitabevi
Uyanın*
Atatürk'ün 'bağımsızlık', 'her türlü kapitülasyona hayır', 'eğitimin milli olması, onun için de her dalda Türkçe yapılması', 'Türk kalarak çağdaşlaşma' (kesinlikle 'Batılılaşma' yani Batı taklitçiliği değil), 'muasır medeniyetin de önüne geçme', 'Türk tarihine, Türk harsına önem', 'Türk dünyası ile ilgilenme' temel ilkeleri sahte Atatürkçülerce rafa kaldırılıp 'Atatürkçülük' şu yalana indirgendi:
'Atatürkçülük' eşittir 'laiklik', eşittir 'Müslüman düşmanlığı'.
Sonunda halk aydınlara ve devlete husumetle bakar oldu.
Olmadı mı?
Bugün Atatürk'ü seven insanları "putperestlikle" suçlayan dinci Atatürk düşmanlarına da şu gerçeği hatırlatmak gerekir: Şimdiye kadar Anıtkabir'e çaput bağlayıp mozoleye sürtünüp Atatürk'ten yardım bekleyen birini görmedik, ama yatırlara, türbelere sürtünüp ölülerden yardım bekleyenleri çok gördük!
Sayfa 901 - İnkılâp Kitabevi