Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Ömür Boyunca

Refik Halid Karay

Bir Ömür Boyunca Sözleri ve Alıntıları

Bir Ömür Boyunca sözleri ve alıntılarını, Bir Ömür Boyunca kitap alıntılarını, Bir Ömür Boyunca en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar ömrünün kısalığından şikayet ederler. Halbuki bütün gayretimizle onu kısaltmaya çalışan bizleriz.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
İtalya koca bir kıtayı yutacak, biz makarnasını yemeyecektik; intikamımız çok acı olacaktı!
Sayfa 320Kitabı okudu
“Bazı insanlara kızıyor, bazı insanlardan kötülük görüyorsan, günün birinde onların nasıl dize geldiğini ancak uzun yaşamakla görürsün. Hayatta en büyük intikam yaşamaktır. Ben yaşadım ve zamanın benimle uğraşmış olanlardan nasıl intikam aldığını gördüm.”
Atatürk ömrümüz boyunca bizleri kan ağlamaktan kurtarmıştır.
Sayfa 277Kitabı okudu
Zamanla nelere alıştık: Balolara, plajlara, kokteyllere, çırılçıplaklığa, Amerikan cikletine, sandviçle karın doyurmaya, tosta, turiste, nebati yağa, siyasi sahada gizli hücrede oy vermeye, referanduma!
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
"Hayatta en büyük intikam yaşamaktır."
Sayfa 257 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Zaten İttihat ve Terakki idaresi kısaca şudur: Milletin kanını akıtma ve kanını kurutma.
Sayfa 176Kitabı okudu
Gerçekleri perdelemede gerçekten üstad adamlarız, bizler!
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
"Dün" veya "geçmiş gün" sihirli bir mefhumdur; kendisinden uzaklaştıkça bize çok defa gerçekte olduğundan daha hoş görünür. Geriye hatıra kuvveti ile baktığımız zaman, manzarayı aydınlatan güneş ışığı değildir; ayınki nevinden o ışık, kusurları örtücü, güzel tarafları büyültüp hatta kötüyü iyileştirici, kısacası aldatıcıdır.
İstanbul halkı 33 sene fasıladan sonra darağacını ilk defa o gün görmüştü ve o günden sonra da ara vermeksizin seyrine gına getirmişti. Abdülhamit'e hak vermek için daha ne istersiniz?
Sayfa 172Kitabı okudu
Zâhirperest olma! Yakın gör yakın Yezid'in kurnazı Ali görünür Aman! Çarpılırsın, kendini sakın Uğursuz münafık veli görünür!
Sayfa 174 - Rıza Tevfik'ten
Eskiden memurlar şu derecelerden geçerlerdi: Önce "mübeyyiz" yani bir yazı müsveddesini temize çeken, arkadan "müsevvid" yani müsveddeyi yazan, "mümeyyiz" o müsveddeyi tashih eden, "müdür" tashihli müsveddeyi tasvip eden. Mümeyyiz yükselir, müfettiş, müsteşar, mütekait olurdu. Dikkat ediniz bu dereceler hep "m" harfiyle başlardı!
Sayfa 161Kitabı okudu
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.