Bir Ömür Yetmiyor
Aydın BoysanBir Ömür Yetmiyor Sözleri ve Alıntıları
Bir Ömür Yetmiyor sözleri ve alıntılarını, Bir Ömür Yetmiyor kitap alıntılarını, Bir Ömür Yetmiyor en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bayağılıklar ve namussuzluklar hayır işleyerek sıfırlanamaz…
Sayfa 11
Kitap okumaktansa televizyon seyretmenin yeteceğini sananlar bulunuyor. Bazı kişilerin böyle düşünmeleri mümkün olmakla birlikte, karşılaştırmanın böylesi yanlış olur. Çünkü televizyon seyircisi kafasından çok gözlerini kullanmaya alışmıştır, kitap okuyucusu ise gözlerinden çok kafasını kullanmaya alışkındır.
Sayfa 72Kitabı okudu
Bayağılıklar ve namussuzluklar hayır işleyerek sıfırlanmaz.
"Bir insan kendi ömrünü de eski evini tamir edip yeniler gibi değiştiremez, yenileyemez. Biz insanların aklı ve eli de geçmiş zamana uzanamaz. O geçmiş zamanda olanlara dokunamaz bile artık..."
Bir iklimin manzarası, mimarisi ve halkı arasında halis ve tam bir ahenk varsa, orada gözlere bir “vatan tablosu” görünür.
Sayfa 145 - Yahya Kemal
Elbet biliyordu ki açılacak istisna kapılarından içeriye cümle münasebetsiz kişiler doluşacaklar.
Bakmak fiziksel bir olay, ruhsal bir kaynaşması yok! Görülen hayalin zihinde yankılanması ancak seyretmekle başlıyor.
"Bergson ise mizah esprisini şöyle anlatır: ' Dalgaların üzerinde birdenbire ortaya çıkan, birdenbire de ortadan kaybolabilen ama geride tuzlu bir lezzet bırakan köpüklere benzer' "
Denizin hemen dibinde yükselen Bizans surlarının önünü yüz metre, iki yüz metre toprakla doldurarak üstüne bir de işlek trafik yolu kondurmak, şehirle deniz ilişkisini, aralarında bazı delilerin de bulunduğu sürücülerin kullandığı taşıtlarla ve trafik yoluyla balta gibi kesmek uygarlık vahşetidir.
Böyle ciddi konuları doğru kavrayabilmenin güvenli yolu ancak o konuya değişik açılardan bakmakla bulunuyor. Mutlaka bütününü görebilmeli… Yetmez… Değişik zamanlarda bakmak da şart.
Hasta olmaktan çoğu zaman daha kötüsü, tıpta hipokondriya dedikleri “hastalık hastası” olmaktır. Bu durum şöyle de anlatılıyor: “Hastalık hastasının yaşıtları ölmüştür ama, kendisi sürekli olarak ölmeye devam ediyordu.”
Geç kaldığım aldanmasına inanarak hiçbir işten kaçmadım.
Ayasofya’ya dört minare eklemiş cami yapmış ama, yüzyıllardır safça atlanan bir özellik var: Binanın adı yüzyıllardır “Ayasofya Camii”… Caminin adından hala bir Hıristiyan Azize’sinin adı sökülüp atılmamış. Bu davranış uyuklayarak atlanan bir incelik.
"Yaşam her çevrede, her şehirde, her ülkede bir tiyatro... Hatta sözcüğün en geniş anlamıyla bir insanlık komedyası... Bütün insanlar bu görkemli tiyatroyu dipsiz-sonsuz bir sahnede oynamaktalar."
Şehirler toplumların çehresidir. Ülke politikasının da elbet.