Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati
Mustafa bin MustafaBir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati Gönderileri
Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati kitaplarını, Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati sözleri ve alıntılarını, Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati yazarlarını, Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Çin'de o gün cuma olduğundan;
Cuma namazını eda etmek için avlusunda Sa'd bin Ebî Vakkas'ın (r.a.) kabri bulunan Camii de, Cuma namazı sünneti kılındıktan SONRA hatip efendi minbere çıktı, lazım gelen duaları okuduktan SONRA
Sultan İkinci ABDÜLHAMİD Han'ın ismini hutbede zikretti ve onun için birde dua okudu.
Duadan SONRA bütün Müslümanlar hep bir ağızdan "Âmın" dediler...
Sayfa 100
Singapur dan sonra Hong Kong'a geçtim ve burada hiç hayvan yoktu.
Sayfa 94
Cahor'da dini hayat,
Gece gündüz Allah'a ibadet, Müslümanların halifesine dua ve hâkimlerine itaat ederler.
Erkek olsun kadın olsun adab-ı muaşerete gayet dikkat edip birbirlerini incitmemeye itina ederler.
Sayfa 80
Cahor şehri ve ahalisi:
Şehrin manzarası havası ve suyu vasfedilmeyecek kadar güzeldir.
İki milyona yakın nüfusu vardır.
Arazisi fevkalade verimlidir.
Sayfa 79
Hâsılı Filiklam daki Mecusi kadınlar üzerlerinde en az bin - bin beşyüz liralık ziynet eşyası vardır
Sayfa 76
Singapur'daki Cahor emirliği:
12 gün vapur yolcuğundan sonra Filikam adasına yanaştık.
Burada tanımadığım iki şahıs benim Türk olduğunu anlayınca evlerine götürdüler misafir ettiler.
Merak ettim neden tanımadılari halde beni misafir ettiklerini,
Soyle cevap verdiler;
"Biz Türkleri canımız gibi severiz. Madem ki siz Türksünüz, sizi de sevmeye hakkımız vardır."
Bu zatların evinde iki gün misafir oldum, Hz Mevlâ ikisinde de razı olsun, hakikaten beni çok memnun ettiler.
Sayfa 76
Burma'dan sonra Mermin'e (Nicohar adaları) oradan da Kolombaya geçtim ve buranın havası suyu pek iyi değildi burada fazla kalamaodm.
Sayfa 70
Burmalılar, pilav ve uyku orucu tutarlar.
Burmalılar gariptir ki bu batıl-perestler, yemek yemeğe başladıkları tarihten öldükleri tarihe kadar hiç ekmek yemezler.
Sayfa 70