İzmir cidden mamur, bayındır bir memleket.
Uygar gereçler ve beldenin gereksinmeleri İstanbul'a oranla mükemmel.
Frenk çarşısında geniş ve birçok mağaza pasajlar var. Geçtiğimiz sokakları olağantüstü temiz ve düzgün kaldırımlı.
Tramvayları pek şık, pencereleri geniş ve döşemeli. Tepelerinde hava değişimi için yelpazeli kafesleri var. Demiryolu (raylar) üstünde işlediğinden hiç sarsmıyor ve pek hızlı gidiyor.
Seyis (Atlı tramvay) ve biletçiler şapka giyiyorlar. “Sigara içmek yasaktır." anlamında asılı levhalar yalnız Fransızca yazılı olup bir Türkçe sözcük bulunmayışı garibime gitti.
Kira arabaları da pek çok ve onlar da şapkalı.
Yük arabaları hep bir renkte ve bir örnek ve tek atlı.
İzmir’in her konudaki ucuzluğu da ayrıca unutulmamalıdır.
Yaşamak için her konuda ucuzluk var ve yerel besin, bizim pilavımıza, İtalyanların makarnasına, Almanların patatesine, Mısırlıların foluna (bakla) denk burada ve bütün Suriye'de "humus" denilen nohut tur.
Hep bunu yiyorlar
Mudanya, Bursa'nın yazlığı olup bahar geçip de yaz gelir, gelmez Bursalılar akın akın Mudanya'ya inmekte ve birçoğu da deniz banyosu yapmaktadır.
Fakat araştırınca anladım ki yerel adet denize açıkta girmek imiş.
Belediye Dairesi hamam yaptırarak, Yerel hükümet de birçok kaza ve yolsuzlukların önünü almak için açıkta girmeyi yasakladığı halde yine halkı alıştırmak kabil olmamış...
Benim düşünceme göre Mudanya yalnız Bursa için değil hatta İstanbul'a oranla da güzel bir deniz banyosu ve hava değiştirme yeridir.
Kan zayıflığı, sıraca, sinir zayıflığı, rahim iltihabı, hazımsızlık çeken insanlar için Mudanya çok uygundur.
Hem küçük bir gezi yapılır.