14. - 17. Yüzyıllarda Rum / Rumi Aidiyet ve İmgeleri

Bir Osmanlı Kimliği

Salih Özbaran
Kimdi Osmanlı? Günümüzden baktığımızda Osmanlıları nasıl tasvir ediyoruz? Osmanlı sultanı kendini nasıl tanımlıyordu? Mora yarımadasındaki veya Basra eyaletindeki değişik kökenden gelmiş ama Müslümanlaşmış, Türkçe'yi öğrenmiş ve Türkçe yazmış yönetici sınıf ya da Türkçe bilmeyen ve farklı etnik kökenden gelen Müslüman ya da Hıristiyan köylü için ortak bir tanım getirilebilir mi? Fatih Sultan Mehmed "Sultanü'l-Berreyn" ve "Hakanü'l-Bahreyn," yani iki kıtanın ve iki denizin hâkimi unvanlarının yanına "Kayser-i Rûm" unvanını da ekleme gereği duymuştu. Simgesel gibi görünse de, Osmanlı sultanının Bizans (Doğu Roma) topraklarını sınırlarına katışının, mirasına el koyuşunun bir ilanıydı bu; yeni bir dönemin başlangıcında imparatorluğa Orta Asya ve İslam kaynaklı gelenek ve özelliklerine ek olarak coğrafi olduğu kadar hukuksal ve kültürel bir çerçeve çizme anlamına geliyordu. Kanuni Sultan Süleyman, ünlü Bender kitabesinde dünya egemenliğine ortaklığını ilan ederken, yani İslam'ın kutsal topraklarında adının anıldığını, Akdeniz ve Hint Okyanusu'nda donanmasının bulunduğunu, Bağdad ve Irak'ın şahı, Mısır'ın sultanı olduğunu ve Macar kralının tacını ve topraklarını aldığını bildirirken, merkezine oturduğu Roma topraklarının kayserliğini de sahiplendiğini duyurmuştu. Prof. Dr. Salih Özbaran Türkiye'de yaygın olan "dinsel homojenlik miti"nden, milliyetçi tarih yazımında "mitleştirilmiş tarihsel kişilikler"e kadar birçok konuda tartışmalara çok gereksinim bulunduğu bir dönemde Osmanlı kimliği konusunu inceliyor.
Yazar:
Salih Özbaran
Salih Özbaran
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.Sayfa Sayısı: 160Basım Tarihi: 2004Yayınevi: Kitap Yayınevi
ISBN: 9789758704798Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
160 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap "Rumi'lik", "Rum kelimeleri ve aidiyetleri üzerine düşündürüyor. Cemal Kafadar'ın "Kendine Ait Bir Roma" kitabı kadar bütünlüklü değil, daha parçalı, çeşitli makalelerden müteşekkil. Kitap elbette Rum ve Rumi gibi karmaşık bir aidiyetin tam olarak "ne olduğu"na dair net bir şey söyleyemiyor ama "ne olmadığı"nı tespit etmek mümkün: Rum, İranlı değildir, Kürt değildir, Arap değildir. Rumluğum evet belki büyük oranda çekirdeğini Türkler oluşturur fakat aslında "Rum"luğu Rumluğa dahil olmayan diğer Türklerden ayıran çeşniyi verenler de Türk olmayan kültürlerdir, Yunanlılar, Arnavutlar, Boşnaklar vs. Coğrafi olarak ise Rumluğa net bir sınır çizmek yine mümkün değildir ama net bir şekilde söylenebilir ki "Diyar-ı Rum" Fırat'tan Balkanlara kadarki kısımdır. Fırat'tan sonra Kürdistan ve Acem diyarı başlar. Yine Güneyde ise Halep'ten sonra Rum diyarı başlar. Hülasa ne her Rumî ve Rum Türktür, ne de her Türk Rumdur. Osmanlı, Rumluk kelimesini uluslarüstü emperyal bir aidiyet ve kültür mozaiği olarak kullanmıştır. Osmanlı'nın bir imparatorluk olarak içine aldığı birçok etni'nin bunda payı vardır.
Bir Osmanlı Kimliği
Bir Osmanlı KimliğiSalih Özbaran · Kitap Yayınevi · 20046 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.