Mart ayı 7. kitabım Ayşe Şasa hanım hakkında yazılmış bir biyografi olan Bir Ruh Macerası oldu.
Kitabı hazırlayanlar Ayşe Hanıma sorular sormuş, Ayşe Hanımın verdiği cevaplar ile de kitap oluşturulmuş. Yani Ayşe Hanım bir nevi kendi hayatını anlatmış. .
Kitapta beni etkileyen asıl unsur Cumhuriyet kuşağı dediğimiz dönemde yaşayan kişilerin hayat tarzı, Batı’ya olan özentiliğin ulaştığı zirve noktalar, çürümüş aile kavramı, çocuk yetiştirmede “batı tarzı yetişsin” diyerek mürebbiyelere/dadılara doğduğu andan itibaren teslim etme, dönemin siyasi akımlarına gençlerin sürüklenişi, Osmanlı’nın kokuşmuş bir kültür, gelenek olarak görülüp hıncahınç kaçma çabaları, İslamdan uzak yaşantı... Bu liste uzayıp gider. Aslında Ayşe Şasa’nın hayatını okuyarak dönemin özelliklerini, yaşam tarzını yakından tanıyoruz. Anne baba şefkatinden mahrum kalmış, dadılarla büyümüş, batı tarzı eğitim verilmiş, gelenekselcilikten uzak durulmuş, hiçbir dini öğreti verilmemiş, ateist bir yaşam tarzı ile yetiştirilmiş Ayşe Şasa’nın 40 yaşlara kadar olan sürüklenişi, geçirdiği ağır depresyonlar, şizofreni, modern tıbbın iyileştirmesini ağır ruhsal yaralanmalar ve en sonunda tasavvufla tanışarak bir bir yaralarını saran bir kadın. İslam’ın değdiği bir gönlün yeşermesi. Çok severek okudum ama okurken beni çok üzen, düşündüren bir eser oldu. Ayşe Şasa’nın yaşamı ibretlerde dolu. Okunmalı, hatta tez vakitte diğer eserlerini de okumak istiyorum. Selam ve dua ile.