Algan Sezgintüredi'nin, kitabında Oker ve Özel Dedektif Remzi Ünal'a selam çakması ile bir süredir ara vermiş olduğum Oker okumalarıma geri dönme kararı almıştım. Serinin 6. kitabı olan Bir Şapka Bir Tabanca'yı her zaman olduğu gibi dinledim. Gürsü Gür en iyilerinden olmasa da beğendiğim seslendirenlerden, o yüzden seslendirmeyle ilgili bir sıkıtı yaşamadım.
Tek başına yaşayan babası öldükten sonra eşyalarının arasında bir şapka ve bir tabanca bulan oğlu, babasının bu tabancayı neden bulundurduğunu araştırması için Remzi Ünal'ı tutar. Kitabın ismi de zaten bu iki objeden geliyor. Genel olarak Oker'in belirgin bir tarzı var. Araştır, soruştur, delilleri topla ve herkesi odaya dikip olan biteni açıkla şeklinde ilerliyor olaylar. Bu kitapta da farklı bir şey yoktu ancak konusu benim pek ilgimi çekmedi bu kez. İlgimi çekmeyince de kendimi hikayenin akışına pek kaptıramadım açıkçası. Sıkılmadım ama Oker'den daha iyilerini dinlediğim için favorilerim arasına giremedi bu kez maalesef.
Bir de eğer Oker okumayı düşünüyorsanız, kronolojik gitmenizi bir kez daha tavsiye ederim. Hem bazı karakterlerin hikayeleri devam ediyor hem de geçmiş kitaplara atıflar olduğu için spoiler durumları az da olsa söz konusu olabiliyor.