Bir Şeftali Bin Şeftali

Samed Behrengi
"Günün birinde birisi güneşi gücendirirse ve güneş de bize küserse ne olurdu halimiz o zaman?"
Ben ona itaat etmiyorum. Şimdi aklı sıra beni korkutmaya, testereyle kesmeye, yıldırmaya çalışıyor.
Reklam
Bağ o kadar büyük ve ağaçlıktı ki bir ucundan dürbünle baksan, öbür ucunu göremezdin.
Pulad: - Biliyor musun Sahibali, ya bu bağ köyün malı olur ya da bütün ağaçları yakarım. Sahibali: - Birlikte yakalım. Pulad: - Yakmazsak şerefsiziz.
Reklam
Kurtlara aldanan, onlara derilerine, etlerine, hatta çekirdeklerine kadar girme izni veren şeftaliler gelişemez.
Bu kadar çok para harcanan bir ağacın şeftalileri de elbette kıymetli olur.
Her şey saniyeler içinde değişiyor, bu değişiklikler üst üste yığılıp dikkatle ölçüldüğünde bir de bakıyorsunuz artık o şey, eskiden olduğundan başka bir şey olmuş.
Reklam
Annem" Güzel kızım, güneşten kaçma. Güneş bizim dostumuz. Toprak bize gıda verir, güneş de onu pişirir. Üstelik sen güneş sayesinde güzelsin. Bak, güneşten kaçınanlar nasıl da sarı benizli ve kemikliler. Güzel kızım, bir gün güneş yere darılır da parlamayacak olursa, yeryüzünde canlı diye bir şey kalmaz; ne bitkiler, ne hayvanlar." derdi.
"Bana yalvarabilir, beni korkutabilir ya da beni testeresiyle kesebilir, ama ona boyun eğmeyeceğim."
insanlar da öyle
“Fırsatını bulan her şeftali gelişir, büyür ve olgunlaşır, bol sulu olur. Ama tembellik edip de kurtlara aldanan, onlara derilerine, etlerine, hatta çekirdeklerine kadar girme izni veren şeftaliler gelişemez.”
Behrengi, Samed. “Bir Şeftali Bin Şeftali.” Can Yayınları,Kitabı okudu
Resim