"Bir dakika sonra bir zamanlar ben olan şeftaliden geriye hiçbir şey kalmayacaktı, ama çekirdeğim ne zaman ve nasıl büyümeye başlayacağının planlarını yapıyordu.
Aynı anda hem ölecektim hem yaşamaya başlayacaktım."
Tam bir çekirdekle, tam büyümemiş bir ağaç arasındaki farkları düşündüm. Tam bir çekirdek eğer değişmezse çürürdü. Ama henüz büyümemiş bir ağacın güzel bir geleceği olabilirdi.
O günden bu yana ömrümden kaç yıl akıp gitti bilmiyorum. Bahçıvan benim şeftalilerimi yetiştirmeyi başaramadı. Bundan sonra da başaramayacak. Ben onun sözünü dinlemeyeceğim. İster beni korkutsun, isterse testereyle kessin, istersede yalvarıp yakarsın..
Aslında her şey her saniye değişiyordu. Bu değişiklikler toplanıp birikirse ve belli bir noktaya ulaşırsa artık ortaya yeni bir şey çıktığını anlıyorduk.
Bahçıvan benim şeftalilerimi yetiştirmeyi başaramadı. Bundan sonra da başaramayacak. Ben onun sözünü dinlemeyeceğim. İster beni korkutsun, isterse testereyle kessin, isterse de yalvarıp yakarsın.
"Her şey saniyeler içinde değişiyor, bu değişiklikler üst üste yığılıp dikkatle ölçüldüğünde bir de bakıyorsunuz artık o şey, eskiden olduğundan başka bir şey olmuş."