Nasıl ki küçük kara balık ta duygulandık, çok ayrı bir yere yerleşti gönlümüzde. Bu kitap da hemen yanına oturuverdi işte.
Öncelikle yazarımız..
Samet behrengi çok çok özel benim için de. Dunyanın dört bir yanında duyulmasını sağlayan, iki de ödül kazandıran küçük kara balık ile duymuşuzdur çoğumuz. 11 yıl köy köy dolaşarak azerbeycanda öğretmenlik yapar. Dolaşırken de; masallar, hikayeler, deyimler dinler ve bunları derler. 1968 in eylülünde ise henüz 29 undayken Aras ırmağında ölüsü bulunur. Yüzüyordu boğuldu dense de, buna kimse inanmaz. Çünkü bahrengi yazdıkları ile kendi ülkesi olan iranın şahlık düzenini korkusuzca eleştirir, buna karşı çıkar.
Yazdıkları çocuk kitabı gibi zannedilse de aslında bir o kadar da yetişkinlere yazılmış eserler.
Kitapları 12 eylül rejimi ile bizim ülkemizde de yasaklı kitaplar listesinde yer almış, satışı yasaklanmış, toplatılmıştır.
Evet iranda ise hala yasaklı yazar ve kitaplar arasında yer alıyor.
Kitapta; toprak reformu, fırsat eşitsizliği, adaletsizlik, emek, dostluk, sevgi, ümitsizlik gibi kavramlar üzerine mesajlar yer alıyor. Hem de şeftalinin dilinden.
Bir miktar spoi: Polat ve sahipali, gaddar bahçıvan ve gözü doymayan arazi sahibine karşı direnip şeftali ağacı dikiyor. Şeftali ağacı da ister ki kendisini sadece yoksul çocuklar yesin. Bu yüzden bahçıvana da sahibine de meyve vermiyor. Ne denerlerse denesinler ne yaparlarsa yapsınlar baş kaldırıyor ve asla meyve vermiyor.
Sonu hüzünlü de olsa.. okumanızı çok isterim.