Tarihin eski kentlerinden olan, medeniyetlere yön veren ve bir dönem başkent olan İstanbul’ un kentsel dönüşüm, afet yasası, özelleştirme, yanlış fon aktarımı, rant, ekonominin finansal sektör ve betonlaşma üzerinden dönmesinin olumsuz sonuçlarını; İstanbul’ un tarihi, kültürel ve mimari dokusunun yanlış belediyecilik anlayışıyla nasıl yıkıldığını gözler önüne sermektedir.
Kitapta ele alınan konular bağlamında değerlendirdiğimizde sorunların doğru tespit edilmiş olmasına karşın uygulanan politikaların rantsal düzeyde kaldığı için tespit edilen sorunlara doğru çözümler yapılamamıştır.
İstanbul masal şehri olmaktan çıkıp beton şehri olmaya başladığı gerçeğiyle yüzleşmekteyiz. Emine Uşaklıgil’ inde dediği gibi, Kent rant bölüşme kavgasının sahnesi haline gelmesi ve tarihle ilişki kurmaktaki fırsatçı tutumlar bir siyasi kültür problemidir.