Biz bu eserde; hafızlığın ulvi özelliklerini ve yüce güzelliklerini tahlil ettik. Dünyevi ve uhrevi kazanımları inceledik. Şairin “Ol mahiler ki derya içredur deryayı bilmezler” dediği gibi, hafızların ne büyük bir nimete ve saltanata sahip olduklarını düşündürmeyi amaçladık. Kişisel Gelişim Uzmanı olarak, hafız olmayı düşünenleri, hafızlığa çalışan hafız adaylarını ve hafız olanları, motive etmeyi ve farklarını fark ettirmeyi ilke edinip, bu çerçevede gönüle hitap eden izahatlarda bulunduk.
Meşhur hafız hocalarımızın ders, ibret ve hikmet verici ve ilginç hayat ve hatıralarına yer verdik. Konuyla ilgili bazı röportajlara temas ettik. Bu arada, saçayağının birini teşkil eden hafızlık çalıştıran hocalarımıza, diğer ayağını teşkil eden hafız anne va babalarına da bir parantez açarak, onların da farklarını fark ettirecek bazı hatırlatmalar yaptık.
“Okuma zevkten de öte, zevke köle olmaktır” denir. Yunus da, “Ballar balını buldum kovanım yağma olsun” der ya. İşte aradığını bulmak ve zekânın tavırlarını efendileştirmek için, elinizdeki bu eseri okurken, Ramazan'ın letafetiyle iftar sofralarındaki lezzeti alacağınıza inanıyorum.
Hz. Nebi (sav)in riyasetinde ve risaletinde ilmini alan ve hıfzını ikmal eden sahabe-i kiram efendilerimizin yolundan yürüyen, İslamın bayraktarlığını ve Kur‟anın hâdimliğini yapan ecdadımızın mirasına sahip çıkacak olan hafızlarımızın, örnek bir hüviyete sahip olmaları gerektiğine inanmaktayız.
Bu necip milletin, hafızlık müessesesine engin bir desteği olduğu gibi, hafızlara da derin bir hürmeti ve muhabbeti vardır. Bu sebeple, hafızlarımızın bu bilinç içinde kendilerine 41 kere maşallah diye imrenilerek bakıldığının farkında olduklarını düşünüyorum. Hafızlarımız; içinde yaşadıkları cemiyete örnek olabilmeleri için, dikkat etmeleri gereken özellik ve güzellikleri de, 41 sayfada, 41 konu halinde eserin son bölümünde verdik. Bu kısmı okurken, her bir okuyucu kendisini bir hafızın yerine koyarak okursa, daha fazla istifade edeceğini düşünüyorum.
