Sineğimiz, kendini hiç görmemiş olsa da varlığının farkındaydı. Sırtındaki kanatlarını, karnının altındaki ayaklarını hissediyordu. Bunların arasındaki boşlukta ise bedeninden daha büyük bir açlık duyuyordu. O kadar büyük bir açlık ki bu, sineğimiz küçük bir sinek olduğuna inanmıyordu.