Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Sürgünün Anıları

Aziz Nesin

Bir Sürgünün Anıları Sözleri ve Alıntıları

Bir Sürgünün Anıları sözleri ve alıntılarını, Bir Sürgünün Anıları kitap alıntılarını, Bir Sürgünün Anıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1948'in kışı yaman... Ağzıma lokma koymayalı iki gün oldu. Kendi kendime, aç kalmak mı açıkta kalmak mı zor, diye düşünüyorum. Otelci kapı dışarı ederse, işte o zaman gör sen hürriyetin cilvesini...
Sayfa 24 - Adam Yayınları
Komiser bana döndü: —Kaçakçı mısın ulan? — Değilim efendim. — Eroinci misin? — Hayır. —Hırsız mısın? — Değilim. Komiser isabet ettiremeyince kızdı, - Peki nesin be?.. Diye bağırdı. Bitürlü <<yazarım>> diyemiyorum. Yazara da pek benzemem ya, ufak tefek yazara benzer yerim varsa, cezaevlerinde yata yata, o da kalmamış...
Sayfa 22 - Adam Yayınları
Reklam
Düşünmek, sevmek, gülmek... işte hepsi bu... İnsan için gerisi yalan dolan...
Sayfa 12 - Adam Yayınları
Asla değişmez
Gazetelerin, dergilerin hepsi iktidardan yana; çoğu besleme basın denilenlerden...
Sayfa 46 - Adam Yayınları
Kendi cenazemi kendi omuzlarımda taşıyorum
Sayfa 45 - Adam Yayınları
Adam önceden duymuş olacak ki, – Hıh... dedi, işte yazık olmuş bir zekâ!.. Sen mi kaldın memleketi kurtaracak?.. – Aman efendim, dedim, çok şükür memleketin kurtulacak nesi var? Hiç de öyle bir iddiam yok! Pencereye doğru elini uzatıp, alandaki Atatürk heykelini gösterdi, – O, memleketi kurtarırken neredeydin? dedi. Susmak ayıp olacağı için cevap verdim: – Ben o zaman altı yaşında var yoktum, ya siz nerelerdeydiniz?
Sayfa 18 - Adam Yayınları
Reklam
Gülümsedim. Gülümsemek, utanmayı gizleyen en iyi maskedir.
Sayfa 31 - Adam Yayınları
İçimde bir belki var. İşte insanın içine bu belki girdi mi, hapı yuttu, kazıklandı, demektir.
Sayfa 35 - Adam Yayınları
Zaten bir kez terslik başladı mı, artık bütün sülalesi sökün eder.
Sayfa 51 - Adam Yayınları
Kelimeler kifayetsiz kalıyor
Dışarı çıksam, nereye? İçerde kalsam, neyle? Tastamam, üç tane beş kuruşum var. Çay mı içeyim, simit mi yiyeyim, diye düşünüyorum. Çay ısıtır, simit doyurur. Açlık başıma vurmuş. Sokağa çıktım. Lapa lapa kar yağıyor; bir tanıdık çıksa karşıma hiç olmazsa, diye içimden geçiriyorum. Gelenin geçenin yüzüne bakıyorum. Kar yağışında insanlar hızlı hızlı yürüyorlar. Şunların hepsi de bir yere gidiyor; hepsinin de gidecek yerleri, görecek kimseleri, yapacak işleri var.
Sayfa 24 - Adam Yayınları
Reklam
Acılı bir küçük çocuk gibi duyguluyum. İşte o zaman radyodaki şarkıyı duyabildim. Radyodan çok güzel bir kadın sesi, ilk duyduğum bir şarkıyı söylüyordu: “Ya sen gel buraya; ya beni oraya aldır!”
Gülümsedim. Gülümsemek, utanmayı gizleyen en iyi maskedir.
Bürokraside sorum denilen şey, sanki bir ateşten toptur. Kendisine atılan, yanmamak için o ateşten topu bir an önce başka birisinin eline atıp ondan kurtulmak ister. Üstelik o ateşten topu yere de düşüremez; çünkü ödev kutsaldır.
Sayfa 19 - Adam Yayınları
Bütün numaraları çok iyi bilirim. Dolandırıcılığın baş kuralı bu numaradır: Boyuna vadedeceksin. Hiç yolu yok, en kurt, en kurnaz olan bile, eninde sonunda yutar, yutmak zorunda kalır bu numarayı...
Eşe dosta akıl vermek bize özgü. Akıl vermeye bayılırız. Karşımıza biri çıksın da, aman şuna iyi bir akıl verelim diye, yolları gözleriz. Akıl vermeden yana bizim kadar cömert insan var mı?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.