Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması

Bedrettin Şimşek

En Eski Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı olsaydı, ona her gün lanet etmek gerekirdi. İyi ki yok. Yok ki, böylece nefret etmekten de kurtulmuş oluyoruz.
Sayfa 10
"Tanrı'yı suçlarken bile varlığını kabul etmiş olmuyor musun? O halde Tanrı açısından sorun yok! Sonuçta o, en kötü günahkarı en iyi inkarcıya yeğler." "Elbette var." "Gördün mü?" "Ama sadece hayallerimizin bir ürünü olarak. Düşlerimizde gör­düğümüz neyse, Tanrı da odur Peder. İşte korkunç olan bu. İnsanın düşlerinde gördüğünün hayatına hakim olması. Uykudayken kendimi­zi bıraktığımız halin, uyanıkken de devam etmesi."
Sayfa 10
Reklam
"Aptalları hor görme. İnsan aptal olabilir, yine Tanrı'nın gözünden düşmeyebilir. Hatta ahmaklar daha şanslıdır. Cennete en önde onlar girer ... Bir akıllıyı bir başka akıllı baştan çıkarabilir. Ama bir ahmağı dünyanın tüm akıllıları bir araya gelse yerinden kımıldatamaz. Bu yüzden aptallık, dinde meziyettir ve okumamız buyurulan kutsal kitapları aptallaşıncaya kadar okumak gerekir. Evliyalık derecesine ancak ahmaklık mertebe­sinden geçilerek gelinir. Yani dinde, Tanrı'dan başka bir şeyi düşünemeyecek kadar her şeye kayıtsız olmak. Günaha ahmakların gözüyle bakmak. Ama akıllı olan, günahtan ne kadar uzak da olsa, onu düşün­meden edemeyecektir. Günahı düşünmek, onu işlemeye başlamaktır..."
Sayfa 12
Unutma, Tanrı için aptalın din­dar olması, akıllının dindar olmasından iyidir ve hayat, aptal olmakla günah işlemek arasında bir mücadele gibidir.
Sayfa 13
"O halde sus, konuşma. Neden onu yok etmek istiyorsun, zavallı insan? Neden insanlığı tek tesellisinden ayırmak istiyorsun? Kim bir uçuruma düşerken tutunduğu daldan vazgeçebilir? Kim benim yalnız­lığımı paylaşacak kimse yok diyebilir? O el değmemiş kutsallık; in­sanın kendini emniyette hissettiği tek kucak. En acı düşkünlük bile onda umut havası estirebilir. Bunu sen de söyledin. Neden oraya zor­balıkla girmek istiyorsun. Neden o şefkatli ana kucağına gaddarca da­lıyorsun? Tanrı'nın olmaması bir hayal kırıklığı; ama sanıyor musun, Tanrı olmasaydı dünyada daha az hayal kırıklığı olacaktı? O, insanın mükemmele duyduğu ihtiyaçtan doğar. Çünkü dünya asla mükemmel olmayacak. Ne kadar da mükemmel olsa yine öyle sayılmayacak. Mükemmel düşüncesinde bir son yok, sırf bu yüzden bile Tanrı baki kalacak."
Sayfa 21
Din Peder, dünyanın acıla­rından doğuyor; yaşayabilmek için o acıları gidermeye hiç yanaşmı­yor. Çünkü ifadesini onlarda buluyor. Dahası, o acıları gidereceğine söz verirken insanlara yalan söylüyor.
Sayfa 22
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.