Ne kadar kıymetli bir gazeteceyi kaybettiğimizi bana bir kez daha hatırlatan bu kitap TBMM'ye giren ilk sosyalist parti TİP'in kuruluşunu gerçekleştiren nedenleri, kuruluşunu ve sonrasında yaşanan olayları, darbelerle kesintiye uğramış Türkiye demokrasisini, Marksist-Leninist yaklaşımı, bilimsel ve oportünist sosyalizmi, TİP içinde yaşanan çalkantıları Türkiye'nin ilk kadın sosyoloğu olan ve 1970 yılında TİP Genel Başkanlığı yapmış Behice Boran'ın gözünden anlatıyor. Röportaj şeklinde ilerleyen kitap yer yer Uğur Mumcu ve Behice Boran arasındaki görüş ayrılıkları sebebiyle hiddetleniyor ama saygı çizgisini aşmıyor.
Kitabın sonunda Uğur Mumcu, Behice Boran ile röportaj yaptığı konularda kendi görüşlerini kaleme almış.
Hayatı mücadele ile geçmiş, tutuklamalar ve suçlamalar karşısında hiçbir zaman yılmamış Behice Boran'ın hikâyesini Türk sol tarihine ilgi duyan herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.