Eserin ismi her ne kadar "Bir Yazarın Günlüğü" olsa da eser bizlere Dostoyevski'nin bir yazardan daha çok, bir evlat, bir baba, bir eş, bir kardeş, bir Rus vatanseveri, bir siyasal-toplumsal kişiliği ve her şeyden önce bir insan olduğunu hatırlatıyor. Üstelik kendi kalemiyle. Dostoyevski'yi tanımak ve anlamak isteyen her insan mutlaka bu eseri okumalı. Zweig'in dediği gibi: "Eğer içerden yaşanmazsa Dostoyevski bir hiçtir." Şüphesiz Dostoyevski'yi deha yapan şey, insanın iç dünyasını daha önce görmediğimiz betimlemelerle, kendimize bile itiraf edemediğimiz şekillerle, zor da olsa anlayabileceğimiz biçimlerle anlatmaktı. Bütün eserlerinin ardında ve arkasında insanlığa büyük mesajlar bıraktı. Bu son eserinde ise bize kendi kişiliğini, kendi iç dünyasını anlatarak veda etti.