Bireycilik

Steven Lukes

Bireycilik Gönderileri

Bireycilik kitaplarını, Bireycilik sözleri ve alıntılarını, Bireycilik yazarlarını, Bireycilik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kişi eylemleri kendisine ait olduğu ölçüde, yani bir başkasının istencinin aracı ya da nesnesi veya kendi istencinden bağımsız dışsal ya da içsel güçlerin sonucu olarak değil, özgür eyleyen olarak kararlarını aldığı ve seçimlerini yaptığı ölçüde özgürdür. Onun özerkliği, kesin olarak bu kendi kaderini belirleme kararı ve seçimine dayanmaktadır. Bu özerklik, onun eylemleri kendi bilinçli "ben"i yerine başka bir şey tarafından belirlendiği ölçüde azalacaktır.
Her insanın içindeki insanlığı dilediği biçimde ve bu insanlığın öğelerini kendine özgü harmanlayarak göstermesi gerektiği bana kolayca anlaşılır geliyor. Böylece kendisini, kendine özgü bir tarz içinde, zaman ve uzamın doluluğunda gözler önüne sermeli; kendisinin derinliklerinde bireysel olaral ortaya çıkabilecek her şey olmalıdır.
Reklam
Satre;
İnsan kendini yaratır; o hazır olarak bulunmaz; ahlâki seçim yoluyla kendini yaratır; ahlakı yalnız seçebilir; koşulların üstündeki baskı böyledir.
Kurtuluşa ulaşmak için dışsal ve kollektif aracıya güvenilmez.
Sayfa 149Kitabı okudu
Aşırı ahlaki bir bireyci, genç Sartre gibi, tanrıya inanmak kötü bir inanç örneğidir diyecektir. Tanrı varolmadığı için birey “mazeretsiz” kalmıştır: Biz artık “davranışlarımızı meşrulaştırabilecek hiçbir değer veya buyruğa sahip değiliz”.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
İnsanların özerk olarak eyleme kapasitesinde, görece olarak kendi kaderini tayin etme yetisinde olma özelliğidir. İnsanlar kendilerini etkileyen ya da belirleyen güçlerin bilincine vararak, zorunluluklarını ayırtederek bunlara teslim olmak veya onlardan kurtulmak yetisindedirler.
Sayfa 137Kitabı okudu
Thoreau, eğer devlet insanları “adaletsizlik faili” haline getirirse o zaman onlar kendi başlarına “kendileri ile devlet arasındaki birliği” bozmalıdır sonucunu çıkardı.
19. yüzyılda özerklik
İtaat etmemenin tek örneği gelenekler önünde, diz çökmeye tek karşı çıkışın, kendi içinde bir görev olduğuna inanılmasında Mill ve Tocqueville öncü oldular.
Birey bir amaç, toplumsa sadece bir araçtı ve devletin bir araç olmaktan başka bir değeri olamazdı. Nihai değerin devlete yüklenmesi, “puta taparlık” olacaktır: Aksi takdirde “amaç olarak makul bir değeri olan lağım borusuna tapınmak da mantıklı olacaktır.”
Reklam
HEDEF BELLİ
Toplum için onu bir arada tutan ana öğenin yani inancın altının oyulmasından, aşındırılmasından daha tehlikeli birşey yoktur.
Ulmann ortaklaşa cezalandırmaları kanıt olarak göstererek “bireyin toplulukça veya toplumca yutulmasından” bahseder.
Atomik düzen
Bireycilik ilkesi; rekabet, herkes kendisi için ve herkese karşı ilkesidir. Çıkarların uyumu üzerine değil, karşıtlıkları üzerine kuruludur ve bu düsturla herkes mücadeleyle, başkalarını geriye itmeyle veya başkalarınca kendisinin geriye itilmesiyle kendine yer bulur.
Birlik ancak birliği oluşturanlar ayrıysalar yetkindir. Her insan, kendisini başkalarına bağlamaya giriştiği takdirde, her açıdan sıkıştırılır ve ufalanır.
Max Stirner
Ben, bencil olarak, bu “insan toplumunun” gönencini yüreğimde taşımıyorum. Ona hiçbir şey feda etmiyorum. Sadece, ondan yararlanıyorum: ama ondan tümüyle yararlanmak için onu daha çok mülkiyetime geçirmeliyim ve kölem haline dönüştürmeliyim yani onu yoketmeli ve yerine Bencillerin Birliği’ni oluşturmalıyım.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.