Adler okurken geçmişe gitmemek mümkün değil. Çünkü kitaplarında insan davranışlarının altında yatan nedenler olarak özellikle çocukluk dönemine bir geziye çıkarıyor. Benlik kavramının altını çokça çiziyor ve aşağılık ve güvensizlik duyguları, güç kazanma çabaları, uyumsuzluk, benmerkezcilik gibi kişilik sorunlarına olan yaklaşımlarda benlik kavramı ile yanıt bulmaya çalışıyor.
İnsan ve yaşam ile ilgili çok çeşitli alanlarda keşif yapabileceğiniz bir içerik kesinlikle. Adler'in bu anlamda üzerinde durduğu üç temel konu var; çocukluk anıları, kişinin ailedeki yeri ve rüyalar. Konuyla ilgili gerçek yaşamdan verilen örnekler oldukça önemli bağlantıları içeriyor ve konuların daha sağlıklı anlaşılmasında katkıda bulunuyor.
Çocukluk dönemi ve rüyalar benim oldukça ilgimi çekiyor. Mesela uykuda alınan pozisyonlar bile derin anlamlar yüklü. Rüyaları yorumlamak bazen çok zor oluyor ve gerçekte o rüyanın bilinç altını göremiyoruz. Dolayısıyla uykudan uyandığımızda, rüyaların tanımlamasını yapmakta güçlük çekiyoruz. Rüyaların büyülü bir hali var değil mi? Oldukça ilgi çekici.
Yaşam ve insanın çerçevesini çizmek için Adler 'in fikirlerini okumayı seviyorum. Yaşam daha anlaşılır bir hale geliyor. Aile o kadar önemli bir zemin ki bu anlamda, kişiliğin tüm harç malzemelerinin sağlam yoğrulmuş olması yetişkinlikte büyük değer katıyor. Tüm ilişkilerimizi etkiliyor. Yaşamın içinde sağlıklı bir şekilde yol alabilmemiz için aile ve çocukluk dönemini çok iyi inşa etmek gerekiyor.
