İçimizde yarattığımız dev kabarcıkların, düşüncelerin ve düşünmeyi ötelediğimiz ya da fazlasıyla düşünmediğimiz ya da yok saydığımız fikirleri inceliyor Pirandello.
Bazen düştüğümüz çukur öylesine derindir ki kendimizi kurtarmak için düşünerek üretmemiz ürettikçe de güçlenmemiz gerekir. Buradaki kahramanımız ise, düşünerek kahramanlaşmıyor, toplum gözünde deli kisvesi altında saçmalama ve kendini hiçleştirme yoluna gidiyor.
Aslında biri olmamak için binlerce oluşumdan sadece bir bulut değil, çimen, ağaç, yaprak, bir varlık oluyor.
Toplumun, çevremizin, kişilerin, daha da özelleşirse eşimizin aslında sandığı kişi miyiz? Biz kimiz? Ben kimim? Sen bendeki sen misin, kendi içindeki sen misin yoksa bendeki ben misin? Kimsin?