Herkes daha iyi yerlerde yaşamak istiyor; fakat kimse yaşadığı yeri daha iyi yaşanacak bir yer haline getirmek için çabalamıyordu. Genç nüfus, büyük şehirlerde yaşamak için köyünü terk etmeye başlamıştı. Yıllar geçtikçe nüfus artacağına tam tersine azalmaya başlamıştı.
Süleyman, köyde doğup büyümüş, çocukluğu boyunca hiç köy sınırları dışına çıkmamış ve köylü olmaktan utanan bir çocuktur. Çocukluğu boyunca hep Avrupa’da yaşamanın hayalini kurmuştur. Üniversiteyi kazanınca, okumak için o hiç sevmediği köyünden ilk defa ayrılır. Üniversiteyi bitirdikten sonra, Bulgar kız arkadaşı ile evlenerek Bulgaristan’a yerleşir. Avrupa’da yaşadığı süre içerisinde farklı ülkeleri gezip, farklı kültürleri gözlemler. Yılar sonra sahip olduğu her şeyi kaybeder ve o hiç sevmediği köyüne geri dönmek zorunda kalır. Süleyman’ın köyüne dönmesiyle hikâye başlar.
Süleyman, yıllar önce köyünü terk ettiği için suçluluk hissetmektedir. Artık bütün enerjisini doğup büyüdüğü köyü geliştirmek için harcamaya karar vermiştir. Kısa zaman içerisinde eğitim, turizm, tarım, hayvancılık, sağlık vb. birçok alanda yaptığı yeniliklerle, köyünü bir anda herkesin yaşamak istediği bir yer haline getirir. Bu kitapta, hiç bilinmeyen sıradan bir köyün, kısa bir zaman içerisinde nasıl dünyanın en gözde yaşam alanlarından biri olduğu tüm detaylarıyla anlatılmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)
