İbadetlerin bize zor gelmesi ve yük gibi değerlendirilmesi, çoğu defa emredilişindeki hikmeti bilmemekten kaynaklanır. Gerçekten de sebebini ve arka planını bilmediği bir şeyi yapmak, insana saçma gelir. Namazı "mecburiyet" olarak algılanması da böyledir mesela. Ama insan namazı bir mecburiyetten çok, kalbinin ve bedeninin huzuru için Allah tarafından verilmiş bir "şefkat hediyesi" olarak görebilse artık onun için her şey bambaşka bir anlam kazanacaktır.
Sayfa 39 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Müslüman şahsiyetli bir bireydir, kendi ayakları üzerinde durur, yapayalnız kalsa bile yolunu şaşırmaz; ama kesinlikle bencillik anlamındaki bireyselcilik peşinde koşmaz.
İnsan namaz kılarken ne okuduğuna dikkat etse Fatiha’dan başlayarak sure ve duaların anlamlarına da çalışsa artık namaz onun için “sıkıcı bir mecburiyet” olmaktan tamamen çıkar. Allah’la konuşmaya, O’na kendini arz etmeye ve O’nunla muhasebeye dönüşür.